Aşık Veyseldeki Derinlik
Remzi Kaptan
remzi.kaptan@yahoo.com
Göz gezdirdim dört köşeyi aradım
Ne sen var, ne ben var bir tane Gaffâr
İstersen dünyayı gez adım adım
Ne sen var, ne ben var bir tane Gaffâr
Coşar deli gönül misâl-i deryâ
Mecnun'a sahrada göründü Leylâ
Gördüğün güzellik hepisi Mevlâ
Ne sen var, ne ben var bir tane Gaffâr
Her nesnede mevcut, her cesette can
Anın için dedik biz ona Cânân
Evvel âhir O'dur, onundur fermân
Ne sen var, ne ben var bir tane Gaffâr
Bahar gelir çiçek olur açılır
Zaman zaman yağmur olur saçılır
Ehl-i aşka mey görünür içilir
Ne sen var, ne ben var bir tane Gaffâr
Neyim, ne olacak, elde neyim var
Karaca'oğlan, Dertli Yunus soyum var
Mansur'a benzeyen bazı huyum var
Ne sen var, ne ben var bir tane Gaffâr
O cihâna sığmaz, ondadır cihân
O mekâna sığmaz, ondadır mekân
O devrâna sığmaz, ondadır devrân
Ne sen var, ne ben var bir tane Gaffâr
Hayyâm'a görünmüş kadehte meyde
Neyzen'e görünmüş kamışta neyde
Veysel'e görünür mevcut her şeyde
Ne sen var, ne ben var bir tane Gaffâr
Az çok yaşamı anlamak isteyen, anlamlı bir hayatın sahibi olmak isteyen birisi elbette yukarıdaki dizelere hayran olur. Hayran olmanın ötesinde sarsılır ve içini tatlı bir huzur kaplar. Ve sonrasında düşünmeye, anlamaya, kavramaya çalışır. Aşık Veysel gelir gözlerinin önüne. “Gözleri görmeyen” ama gönül gözü açık o soylu şahsiyet gelir gözlerinin önüne. Bir kez daha şiddetle sarsılır ve daha derinlikli düşünmeye, tefekkür etmeye çalışır: Veyseldeki halet-i ruhiye nasıl bir derinliğe sahip? Soruların cevapları yeni sorulara vesile olur ve böylece hayranlık kat be kat artmaya, işaretler daha da belirginleşmeye başlar. Ey ölümsüz eren, önünde saygıyla eğiliyorum.
|