Değişim, Gelişim, İnsani Değerler, Aşk
Hangi zamanda, hangi maddi şartlarda, hangi kültürel düzeyde olursak olalım; insani değerlere bağlı olanlar ve aşk her zaman olacak.
Yaşam sürekli değişiyor, gelişiyor.
Bu kaçınılmaz bir gerçeklik.
Durağanlık, kalıplaşma, belli bir evrede takılıp kalmak insanın fıtratına, özüne yabancı.
Değişiyoruz, gelişiyoruz, farklı yaşam standartlarına sahip oluyor, farklı ve daha boyutlu kültürel birikimlerin sahibi oluyoruz.
Bu değişim ve gelişim ister istemez hayatın her alanına, cümle ilişkilere yansıyor.
Değişim ve gelişim her kişide ve toplumda aynı orantıda olmuyor. Bir çok kişi ve toplumda değişim olmakla beraber daha bir üst seviyeye doğru gelişim olmuyor. Tam tersine, değişim daha kötü bir gelişmeye götürerek kişiyi mal-mülk sevdasına, önü alınamaz bir egoizme, iktidar ve servet için her tür gözü karalığı yapmaya götürebiliyor. Geriye doğru bir değişim kültürel anlamda da yansımasını buluyor ve kişinin gericileşmesini doğuruyor.
Değişim, gelişim ne boyutta olursa olsun; insani değerlere bağlılık ve aşk her zaman ve her çağda olacak. Kişiden kişiye tanımı ve boyutu farklıda olsa olacak.
İnsani değerlere bağlı olmak, başka insanların mutluluğunu istemek, başka insanların gülebilmesi için çalışıp fedakarlık da bulunmak, bir bütün halinde cümle insanlığın anlam ve mutluluk dolu bir hayatın sahibi olabilmesi için çalışmak, uğraş vermek, gayret göstermek insanın özünde var. Terside insanin özünde var. Zaten insan bütün bu zıtların sonucunda o yüceliğe ulaşmıyor mu?
Aşk da öyle. Aşk da insanın özünde var.
Dönüp dönüp sana öğüt verirler
Dünya malı ile gözün boyarlar
Aşık öldü deyi sala verirler
Ölen hayvan olur aşıklar ölmez
Yunus Emre
Aşk ölmez, aşık olan, Yunus Emre erenlerininde söylediği gibi ölmez.
Ölen hayvan olur, ölen hayvaniliktir. Aşk yüceliktir. Aşk insanın kendisi olması, öz olması/özüyle bir olmasıdır.
Aşk ve aşıklar asla ölmez.
İnsana ve insanlığa sevgi duyanlar, insanın mutluluğu noktasında kendini sorumlu hissedenler gerçek aşkı yaşar ve yüceleşirler. Yüceleştikçe hayvani güdülerden arınır rafine hale gelir, şeffaflaşırlar.
İnsani değerlere bağlılık ve aşk aslında bir biriyle bağlantılıdır. Benlikleri tavan yapmış, hayvanilikleri sınır tanımayan, kar ve iktidar hırsıyla yanıp tutuşanların, kısacası edep dışı yaşam içerisinde bulunanların aşkı da olmaz. İnsani değerler onlara nasıl uzaksa aşkta o kadar uzaktır.
Erenler aynı zamanda yüce aşıklardır. Onların aşkları tutkulu ve büyüktür. Aşkları basmakalıp ve standart tariflerin, yaşanmışlıkların çok çok ötesindedir.
Eren olmak, insan-ı kamil olmak için insanı sevmek ve insani değerleri esas almak şarttır. Hiç bir eren yoktur ki yüreğinde insan sevgisi taşımasın, insanin daha mutlu ve huzurlu olması için yüreği atmasın, kani akmasın. Aynı insan-ı kamiller aşkı da en ideal şekliyle yaşayanlardır. Bu da gösteriyor ki insani değerlere bağlılık ve aşk bir biriyle sıkı sıkıya bağlantılıdır.
Bize düşende gelişerek daha bir üst boyuta doğru değişmek ve asla insani değerlere bağlılıktan taviz vermemektir. Böylece hayvanlar gibi ölenlerden olmayız. Aşkı yaşayan aşıklar olarak yüceleşip hakikatin sırrına vakıf olarak hakikatle bütünleşiriz.
Her nesnede hak eseri
Gören canlara aşk olsun
Dost yoluna canı seri
Veren canlara aşk olsun
Dertli Divani
Remzi KAPTAN remzi.kaptan@yahoo.com
|