Biz Mezhep Bilmeyiz, Yolumuz Vardır
Remzi KAPTAN remzi.kaptan@yahoo.com
Alevilik inancına uzak kimselere Alevilikten bahsedildiğinde, anlaşılır olması ve kaba anlamda bir fikir verebilmesi için ilk etapta Aleviliğin bir mezhep olduğu tanımı yapılır. Ancak hemen ardından klasik anlamda Aleviliğin bir mezhep olmadığı vurgulanır. Bazı kimseler için çelişkili ve şaşırtıcıda olsa aslında bu tanım/tanımlar doğrudur.
Evet, Alevilik inancı klasik anlamda bir mezhep değildir. Ancak insanların algı düzeyi ve genel kültürel, teolojik şekilleniş gereği Aleviliğin çok azda olsa anlaşılabilmesi için -bir nevi zorunluluktan dolayı- Aleviliğin bir mezhep olduğu söylenir. Konuyla ilgili olan, az çok kültürel ve ilahiyat anlamında birikim sahibi olan kişiler içinse durum tamamen değişiyor. O tür konuya vakıf kişiler için Alevilik tanımlandığında/anlatıldığında; Alevilik bir mezhep değil, yoldur.
Ölümsüz ozan Nesimi'nin şu dizeleri sembolik olarak aslında konuyu özetlemiştir.
Sorma be birader mezhebimizi
Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır
Çağırma meclis-i riyaya bizi
Biz şerbet içmeyiz dolumuz vardır
Bizim söyleyecek sözümüz vardır
Biz müftü bilmeyiz fetva bilmeyiz
Kıl-ü kal bilmeyiz ifta bilmeyiz
Hakikat şehrinde hata bilmeyiz
Şah-ı Merdan gibi alimiz vardır
Bizim söyleyecek sözümüz vardır
Nesimi özünü farş etme sakın
Ne bilsin ham ervah likasın hakkın
Hakkı bilmeyene hak olmaz yakın
Bizim hak katında elimiz vardır
Bizim söyleyecek sözümüz vardır
Mezhep bilmeyen, yolu olan Alevilerin yolu nasıl bir yoldur?
Her yolun bir amacı olduğuna göre ve her yol bir yere götürmek için var olduğundan; Alevilik yolunun amacı nedir, Alevileri nereye götürmektedir?
Alevilik yolu insanı ham ervahlıktan çıkartıp onu kemalet mertebesine getirerek Hak ve hakikatin bilincine ulaşmasını ve insan-ı kamil olarak anlam ve mutluluk dolu bir hayatın sahibi olmasını, anlamına uygun bir yaşamın sahibi olmasını sağlıyor.
Alevilik insanı anlamlı ve mutluluk dolu hayata götüren yoldur.
İnsanı her tür geri nefsani ve şeytanilikten soyutlayıp nurani olan yüceliklere götüren yoldur Alevilik yolu.
Ademden başlayarak son peygamber olan Hz. Muhammedin, Ehlibeytin, On İki İmamların ve daha nice sayısız erenin, evliyanın, velinin işaretleri ile işaretlenmiş olan yoldur Alevilik yolu.
Bu yol tertemiz, pirüpak, her tür kirden ve kirlilikten temizlenmiş, arınmış bir yoldur.
Bu yol insana ve insanlığa Hak ve hakikatin ne olduğunu gösteren, Hak ve Hakikate nasıl ulaşılacağını gösteren yoldur.
Bu yol insanlığın eninde sonunda buluşup birlik olarak yürüyeceği yoldur.
Alevilik yolu böyle bir yoldur. Her zaman ve her zeminde vurguladığımız gibi bizler başka inanç mensuplarına, örneğin Katoliklere, Sünnilere, Şiilere, Budistlere ve başka inanç mensuplarına zıtlık olsun diye Aleviliğe inanmıyoruz. Yine takım tutar gibi veya doğuştan gelen bir özellik olarak da yaklaşmıyoruz inancımıza.
Bizler Alevilik inancına inanıyor ve bu inancın gereklerini yaşamımızda praktize ediyorsak, bu inancın bizi hedeflediğimiz yaşama götürdüğüne inandığımız için yapıyoruz.
Alevilik inancı ilkeleri, ibadeti ve ön görmüş olduğu toplumsal düzeniyle bizleri ve cümle insanlığı mutluluğa, huzura, barışa, kardeşliğe götüren inançtır. Bu anlamıyla inancımız olan Alevilik salt biz inananlar için değil, cümle insanlık için muazzam bir değerler bütünüdür. Hedefi barış, kardeşlik, huzur, mutluluk olan insanlığın yolu eninde sonunda Alevilik yoluna çıkacaktır.
|