atag logo1

Alevi Toplumu-Alevitische Gemeinde

ATAG e. V.

Tauben Str. 20,  70199 Stuttgart

email: alevitentum@yahoo.de   tel: 0173 780 56 17

Home/ Ana Sayfa

Kontakt

Spende/ Bağış

Remzi Kaptan

Sorularla Alevilik

Çocuklarımıza Aleviliği Nasıl Öğretebliriz?

Cem

Alevi Duaları- Gülbank

Die Alevitische Lehre

Alevi Teaching

Het Alevitisch Geloof

Ensenanzas del Alevismo

Doutrina Alevi

La Dottrina Alevi

Kitap/Bücher

Hz. Ali'ye Bağlılık

Hz. Ali'ye bağlılığın nedenleri ve temeli öyle basit kavram gerekçelerle açıklanacak bir bağlılık değildir. Daha Hz. Ali yaşarken onun çevresinde ona bağlı olan bir grup vardı. Yani bazılarının iddia ettikleri gibi Hz. Ali öyle masallarla, efsanelerle süslenmiş, tarihi ve toplumsal temeli olmayan içi boş kof bir kişilik değildir.

Bütün benlikleriyle Hz. Ali'ye ve onun şahsında temsil olunan değerlere bağlı olanlar, her şart ve koşul altında Hz. Ali'ye bağlı kaldılar ve hiç bir makam mevki talep etmeden onunla beraber son nefeslerine dek mücadele edip öyle yaşamlarını noktaladılar.

Bunların sayıları öyle çok olmadı. Ancak bu şahsiyetler olağanüstü meziyetleri olan, yaşam ve insan gerçeği noktasında derin bir bilgi birikimine sahip olan yüce şahsiyetlerdi. Öyle çıkarları gereği geçici olarak Hz. Ali'yle ittifak edip sonra çıkarları başka yöne doğru kaydığında hemen kendileri de kayan tipler değildi. Hiç birisinin maddi manada, mevki ve konum manasında bir dertleri yoktu. Oldukça alçak gönüllü mütevazi şahsiyetlerdi.

Hz. Ali ve onun şahsında temsil edilen değerlere karşı geliştirilen düşmanlık öyle alışageldik bir düşmanlık değildir. Günümüze kadar yansıması olan vahşette sınır tanımayan, insani olan hiç bir değeri dikkate almayan bir düşmanlıktır. Aradan 14 asır geçmiş olmasına karşın Hz. Ali'ye ve onun değerlerine, doğrularına, yolunu sürdürenlere düşmanlık edenler hala barbalıkta sınır tanımıyor. Hala kör bıçaklarla çağdaş dünyanın hayvanlara bile reva görmediği bir davranışı insanlara uygulamaktan çekinmeyerek kendisinden farklı olanların başlarını kesebiliyorlar.

Hz. Ali ve onun yolundan gidenler ta yüzlerce yıl öncesinden bu görüntüde insan düşünce ve eylemde mahlukatları değerler ve doğrularla tanıştırmaya çalıştı. Ne yazık ki başta Hz. Ali olmak üzere onun evlatları ve yolunu sürdürenler bu yaratıklar tarafından korkunç zulümler gördü, baskılar yaşadı ve katliamlardan geçirildi.

Böylesi gaddar ve soysuz bir düşman karşısında hala Hz. Ali'ye bağlı, onun yolundan giden, onun değerleriyle yaşamlarına anlam katan zümreler varsa, bunun en önemli sebeplerinden biriside ilk günden bu zaman Hz. Ali'ye olan bağlılıktır. Eğer bu bağlılık olmasaydı bu gün Hz. Ali adı ve onun temsil etmiş olduğu aydınlık düşünce, değerler insanlıkla buluşmayacak ve yok olup gidecekti.

Tevella ve teberra kavramlarıyla ilke haline gelmiş olan bu bağlılığın temeli salt tarihsel şartlar gereği veya bir takım başka dönemsel faktörlerle açıklanamaz. Bu bağlılığın aslını oluşturan inançtır.

Yani Hz. Ali yaşarken ona bağlı yüce şahsiyetlerin olması ve bu şahsiyetlerin ölüm dahil hiç bir olumsuzluktan kaçınmadan son nefeslerine kadar Hz. Ali'nin yanında yer almaları iki partiden veya taraftan birisini tutmaktan kaynaklanan veya yine çıkarlar gereği tutulan bir tarafçılık değildir. Hz. Ali bağlısı, yandaşı, tarafı olmak her şeyden önce inançsal temelde olan bir bağlılıktır.

Bir çok kimsenin anlamadığı veya anlamak istemediği nokta burasıdır. Onlar basit çıkarlar gereği oluşan geçici taraftarlığı inançsal temeli olan bir bağlılıkla bir ve aynı tutuyorlar. Yanılgılı olan burasıdır.

Hz. Ali'ye bağlılık Ehlibeyte bağlılıktır. Ehlibeyte bağlılık cümle peygamberlere, Adem peygamberden başlayarak cümle peygamberlere ve onların getirmiş olduğu Hak mesajına, doğrulara, değerlere bağlılıktır.

Yaşamı, evreni, dünyayı en iyi şekilde yaşama, anlamına uygun bir yaşantının sahibi olmanın, olmak istemenin adıdır bu bağlılık.

Yaşamı sadece kendi saniyelik ömürleri ile sınırlı tutanlar, Hak ve hakikat sırrına yabancı olan ve ısrarla yabancı kalmak isteyenlerin bu bağlılığı anlamalarını elbette beklemiyoruz. Ancak hasbelkader bir şekilde yolları Hz. Ali'ye düşmüş olanların az çok bunu düşünmelerini, tefekkür etmelerini tavsiye ediyoruz. Öyle yaptıkları takdirde aslında kendilerine kapalı olan kapıların teker teker açıldıklarını göreceklerdir.

Gidi Yezid bize Kızılbaş demiş

Meğer şâhı sevdi dese yoludur

Yetmiş iki millet sevmedi şâhı

Biz severiz şâh-ı Merdan Ali'dir

 

Muhammed dînidir bizim dînimiz

Tarîkat altında geçer yolumuz

Cebrîl-i Emin'dir hem rehberimiz

Biz müminiz mürşidimiz Ali'dir

 

Gidi Yezid biz hiç haram yemedik

Bâtında gördüğümüzü demedik

İkrâr birdir dedik geri dönmedik

Yedileriz birincimiz Ali'dir

 

Pir Sultan der ki Hakkadır yolumuz

Evvel kurban verdik şâha serimiz

On iki imam meydanında dârımız

Biz şehidiz serdarımız Ali'dir

 

Remzi Kaptan

remzi.kaptan@yahoo.com

 


Statistiken

 

Anrede:
Ihr Vorname:
Ihr Name:
Telefon-Nummer:
eMail:
Grund Ihrer Nachricht: Ich habe eine Frage
Ich habe einen Vorschlag für Ihre Seiten
Ich habe eine Kritik anzubringen
Text:

 

Kopieren nur mit Quellenangabe/Kaynak gösterilmeden kullanilamaz!