Alevilikte Cinsiyet Ayrımcılığı Yoktur
Cinsiyet ayrımı yapmak, bunu din ve inanç adına gerekçelendirmek insan fıtratına aykırı, inancın temeli ile çelişkili bir durumdur.
İnsan, kadını ve erkeğiyle bir bütündür. Cinsiyetine göre insanı ayırmak ve buna göre her cinsiyete ayrı bir hukuk uygulamak kabul edilemez bir durumdur.
Ne yazık ki yaşadığımız dünya gerçekliğinde cinsiyet ayrımı bütün acımasızlığıyla yaşanıyor. Kadınlar cinsiyet ayrımcılığının, erkek egemenlikli bir yaşamın tüm olumsuzluklarını yaşıyorlar.
Bu kabul edilemez bir durumdur. Bu cinsiyet ayrımcılığını din adına gerekçelendirmek ve dini dayanaklar bulmak kesinlikle doğru değildir.
Bizlerin inancında asla ve kat'a cinsiyet ayrımcılığı yoktur. Bunun en somut göstergesi cemlerimizdir. Yine erenlerimizin bu konu ile ilgili söyledikleridir.
Cemlerimizde kadın erkek ayrı ayrı değil, hep birlikte ibadet ediyoruz.
Cemlerimizde cinsiyet ayrımcılığı yoktur ve olamazda. Çünkü ceme katılanları bizler kadın-erkek, yaşlı-genç, zengin-fakir diye ayırmıyoruz. Onları can olarak görüyoruz. Can olarak gördüğümüz kimsenin cinsiyeti, dili, rengi, sınıfı yoktur.
O candır.
Ulu Hünkar Hacı Bektaş Veli, kadın-erkek ayrımına karşı “aslanın erkeği aslanda dişisi aslan değil mi” diye sormuştur cinsiyet ayrımcılığı yapanlara.
Yine sevgili Hünkar,
“Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde
Hakk’ın yarattığı her şey yerli yerinde
Bizim nazarımızda kadın - erkek farkı yok,
Noksanlık da eksiklik de, senin görüşlerinde”,
diyerek inanç anlamında kadın erkek farkının olmadığını, eksikliğin insanın daha açık bir deyimle erkeğin kendi geriliğinden kaynaklandığını göstermiştir.
Hakkın yaratmış olduğu her şey yerli yerinde.
Kadın ve erkek fiziksel olarak farklıdır elbette. Fakat bu farklılık erkeğin üstün bir varlık olduğu, seçilmiş ve özel olduğu ve bundan dolayı kadın üzerinde egemen olup tahakküm kurması gerektiği manasına kesinlikle gelmiyor.
İnancımızda cinsiyet ayrımı kesinlikle yoktur. Buna rağmen Alevi inançlı birisi cinsiyet ayrımı yapıyor ve ona göre erkeğe daha farklı kadına daha farklı bir anlam yüklüyorsa, bu onun kendi dar dünya görüşü ile ilgilidir. Kesinlikle inançsal temeli olmayan ve hatta inancın özüyle ters bir tutumdur.
İnsanı cinsiyetine göre değil, kişiliğine göre ele almak, saygı duymak ve onu farklılığıyla kabul etmek en doğru ve inanç ile en uyumlu davranıştır.
Remzi Kaptan
|