Alevilikte Mehdilik İnancı
Günümüzde Mehdilik denilince, Alevilikteki On İki İmamlardan sonuncu imam, İmam Mehdi akla gelmiyor.
Mehdilik denilince akla ilk gelenler, çeşitli Alevilik dışı tarikatların liderleri ve yine Alevilik inancına mensup olmayan meczup ve çıkarcı sahte Mehdilerdir.
Tarihte çokça tarikat lideri, menfaatperest ve meczup kimse Mehdilik iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Günümüzde de aynı durum devam etmektedir. Bir çok kimse çeşitli saiklerle kendilerinin gerçek Mehdi olduğunu ve insanların onlara biat edip yolunda gitmeleri gerektiğini söyleyip bulabildikleri araçlarla Mehdiliklerini yaymaya ve kabul ettirmeye çalışıyorlar.
Hemen belirtelim ki bu sahte Mehdilerin hiç birisi Alevi değildir. Ki bunlar köken olarak, inanç olarak Alevi olmadıkları gibi bunların iddia ettikleri Mehdiliklerinin Alevilik inancındaki Mehdilik ile (aynı kavram dışında) uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Mehdilik inancımızda var. Bunu açmamız, bu sahte Mehdilerle inanç ve uygulama noktasında farklarımızı ortaya koymamız gerekiyor.
Alevilikteki Mehdilik inancını Ehlibeytten ve On İki İmamlardan ve bunlarla bütünleşmiş değerlerden ayrı göremeyiz.
Sünnilerin Mehdilik anlayışının tersine bizler için İmam Mehdinin boyu, saç rengi, fiziki yapısı ve benzer şeylerin çokça önemi yoktur. Bizler için esas olan Mehdiliğin taşıdığı değer ve önemdir.
Elbette On İki İmamların on ikincisi olan İmam Mehdi inancımızda esas olduğu gibi günün birinde zuhur edecektir.
Zamanın sahibi olarak haksızlıkların giderilmesini, insanlığın bolluk ve bereket içinde, refah ve huzur içerisinde, barış ve kardeşlik içerisinde yaşamasını sağlayacaktır.
O zaman gelecektir ve bizlerin inanç anlamında bu noktada bir şüphesi yoktur.
Bunlarla beraber bizler için Mehdilik umudu, inanmışlığı, güvenmeyi ve en önemlisi de bu ikrar ve inançla özümüzdeki Mehdiyi bilince çıkartıp ona göre bir davranışın ve düşüncenin sahibi olmamızdır.
Yani haksızlıklar karşısında, zalim ve kötüler karşısında, kavga ve düşmanlık karşısında İmam Mehdi hangi üslup ve davranışı sergileyecekse bizlerinde aynı söylem ve eylemde bulunması demektir Mehdilik.
Bu noktada Mehdilik öyle çok dışımızda gelişen ve gelişecek olan bir olgu değildir. Mehdilik bir inanç kaidesi olduğu kadar bu inanç ilkesinin tek tek inananlar üzerinde yansımasını bulması, hayata aktarılması demektir.
Biraz daha anlaşılır ve somut olması için detaylandıralım Alevilikteki Mehdilik inanç ve anlayışını.
Alevilikteki Mehdilik inancı, bir inanç esasisidir. On İki İmamların sonuncusu olan ve şu an Gaybet-i Kübra olarak anlaşılan, yani büyük kayıp döneminde bulunan İmam Mehdi elbette zamanın sahibi olarak (Sahib-i Zaman) zuhur edecek, meydana gelecek insanlığın Hak inancına tabi olup hakikati bulmasını sağlayacaktır.
Bu zamanın ne zaman olduğu ve Mehdinin nasıl fiziki özelliklere sahip olduğu bizler için öyle üzerinde çok durulması gereken konular değillerdir.
Kendilerini Mehdi ilan eden ve Alevi olmayan kimseler en çok fiziki görünümleri ve bir takım zorlamalı yorumlarla, sahihliği tartışılır hadislerle ve yine bu hadislerin zorlamalı bir şekilde şartlara uydurulması ile Mehdililiklerini açıklıyorlar.
Bizler için bu İmam Mehdinin görünümü ve yine bu zorlamalı hadisler belirleyici ve önemli değillerdir.
Bizler için esas olan, bir bütün olarak Ehlibeyt ve On İki İmamların tavır ve davranışlarıdır. Yani zalimlik egemense, savaş ve katliamlar varsa, insanlık ve insanlığın bir parçası olan bizler acı içerisinde, yokluk ve yoksunluk içerisinde yaşıyorsak; o halde İmam Mehdi nasıl bir yol ve yöntem izleyecekse, İmam Mehdinin zuhuruna inanan, onun zuhurunu inanç ilkesi olarak benimseyip kabul edenlerinde aynı şekilde davranmaları gerektiğidir.
Remzi Kaptan
|