atag logo1

Alevi Toplumu-Alevitische Gemeinde

ATAG e. V.

Tauben Str. 20,  70199 Stuttgart

email: alevitentum@yahoo.de   tel: 0173 780 56 17

Home/ Ana Sayfa

Kontakt

Spende/ Bağış

Remzi Kaptan

Sorularla Alevilik

Çocuklarımıza Aleviliği Nasıl Öğretebliriz?

Cem

Alevi Duaları- Gülbank

Die Alevitische Lehre

Alevi Teaching

Het Alevitisch Geloof

Ensenanzas del Alevismo

Doutrina Alevi

La Dottrina Alevi

Kitap/Bücher

 Nusayri Aleviler Bir Araya Gelip Kurumsallaşmalıdırlar

 

Remzi KAPTAN

Remzi.kaptan@yahoo.com

Artık herkesler kabul ediyor ki günümüz dünyasında en küçük etnik, dini topluluklar bile dikkate alınıyor. Sayısı milyonlarla ifade edilen Aleviler, gerek Ortadoğu da gerek Avrupada dikkate alınan bir inanç toplumudur.

Alevi toplumu hakkındaki gelişmeleri değerlendirirken şu gerçekliği çok iyi kavramamız gerekiyor. Dünyaya şekil veren, dünyayı yönetme iddiasında olan güçler var. Bu güçlerin yerel oyuncuları var. Bu güçler ve bu güçlere bağlı yerel oyuncular Alevi toplumuna yönelirken, “Alevilerden nasıl istifade ederiz, Alevileri nasıl kendi çıkarlarımız doğrultusunda kullanırız” diye yöneliyorlar. Eğer bu tespiti yerinde yapmazsak, gelişmeleri doğru anlamadığımız gibi doğru çözümlerde getiremeyiz.

Bilincinde olmalıyız ki dünyayı yöneten bazı güç merkezleri var. Bu merkezlerin yerel uzantıları/bağlantıları var. Bu yerel uzantıların şahsında global merkezlere karşı olan güçler var. Yine dünyayı yönetme iddiasında olan, dünyaya siyasi, askeri, ekonomik, kültürel olarak egemen olmak isteyen diğer bazı güçler var. Elbette bu genelden yerele uzanan rekabetin sonucu, doğal olarak hayatın her alanında çatışmalar oluyor. Bu çatışmalardan istemediğimiz halde biz Alevi toplumu da zarar görüyoruz. Bir kez daha altını çizelim ki biz Aleviler dünyada söz sahibi olan veya söz sahibi olmak isteyen merkezlerin görmezden gelemeyeceği bir gücüz. Dolayısıyla çatışmaların bizler üzerinde etki bırakmaması mümkün değil. Çünkü bütün bu güçlerin ve karşıtlarının bir “Alevi politikaları” var.

Yukarıdaki tespitten yola çıkarak rahatlıkla diyoruz ki, bir bütün olarak Alevi toplumu büyük tehlikelerle karşı karşıya. Alevi toplumunun önemli ve saygın gruplarından birisi olan Nusayri Alevilerde bu tehlikeli gelişmelerin hedeflerinden birisidir.

Nusayri Alevilere yönelik tarihten gelen kinle saldıranlar var. Nusayri Alevileri ezilmişliklerinden dolayı kullanmak isteyenler var. Etnik kimliklerinden dolayı sinsi planlarına alet etmek isteyenler var. Kısacası Nusayri Aleviler birden fazla cepheden saldırıya uğruyorlar. Nusayri Alevilere karşı cephe açanların amacı; Nusayri Alevileri kendilerinin arka bahçeleri haline getirerek, onlara inançlarını dayatarak, kendilerine benzeterek ekonomik ve siyasi olarak kullanmaktır. Dünyadaki siyasi gidişatı takip eden birisi, söylediklerimizin kesinlikle ucuz komplo teorileri veya hayali şeyler olmadığının bilincindedir.  

Nusayri Aleviler büyük tehlike altında. Saldırılar bir çok yönden geliyor. Ancak saldırılar öyle eskisi gibi direkt olarak tankla-topla yapılmıyor. Saldırılar sinsi şekilde, içten içe, gizliden gizliye iyi kamufle edilerek yürütülüyor. Saldırılar bu denli sinsi ve iyi kamufle olduğu için bizler çoğu kez anlatmak istediklerimizi bütün çıplaklığıyla anlatamıyoruz. Bütün bu anlatım ve doğruları dile getirme zorluğuna rağmen, genel olarak bütün Alevilerden ve özel olarak da Nusayri Alevilerden isteğimiz, onlara önerimiz bir an önce kurumsallaşmalarıdır. Bu sinsi saldırılara karşı Nusayri Alevilerin hiç vakit kaybetmeden kendi özgün örgütlenmelerini hayata ivedilikle geçirmeleri ve böylelikle geleceklerini garanti altına almaları gerekiyor. Örgütlenme olmazsa saldırılara cevap olunamadığı gibi var olan yapıda kısa sürede elimine edilir.

Nusayri Aleviler yıllardır “Arap uşağı, Fellah” denilerek aşağılanıyor. Fellah çiftçi demek. Ancak egemen gerici anlayış tıpkı Kızılbaş deyiminde olduğu gibi bu kavramı da gerçek anlamından soyutlayarak hakaret anlamında kullanmıştır. Egemenler diğer Alevi gruplarında olduğu gibi Nusayri Alevilerin varlığını da hiç bir zaman kabul etmemiştir. Diğer Alevilerin olduğu gibi Nusayri Alevilerin inançlarını da “sapıklık” olarak nitelendiriyor. Bu aşağılık nitelendirmeler tarihte olduğu gibi günümüzde de devam ediyor. Eğer bir araya gelip doğru bir şekilde kurumlaşılmasa daha da devam eder.

Nusayri Aleviler diğer Alevi gruplardan yer yer farklılıklar gösteriyor. Farklılık bu anlamda zenginlik ve güzelliktir. Farklılığı tehdit olarak gören, herkesi kendisine benzetmeye çalışan egemen yobazlardır. Bizlerin anlayışı birilerini kendimize benzetmek değildir. Bizler farklılığı zenginlik olarak görüyoruz. Ortak noktalarımız farklılıklarımızdan daha çok. Önemli olan ortak noktalara bir araya gelebilmektir. Bu salt Alevi gruplar/topluluklar arasında değil, bütün insanlık için böyle olmalıdır. Ancak ne yazık ki böyle değil. Birileri ısrarla gücü yettiğini kendisine benzetmeye dolayısıyla kendisine tabii kılmaya çalışıyor.

Her kim Nusayri Alevileri kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak istiyorsa, Nusayri Alevileri asimle etmeye çalışıyorsa karşından bizleri bulacaktır. Özünü koruyan, Nusayri Alevi bilincine sahip, kurumsallaşmış Nusayri Alevileri bulacaktır.

Nusayri Alevilerin kimseye benzemeye ihtiyacı, Nusayri Alevilerin nasihatlere ihtiyacı yoktur. Birileri kalkmış kendi inançlarını yegane doğru inanç diye bizlere yutturmaya çalışıyor. Bizlerin bunlara karnı tok. Tarih boyunca egemen inanç mensupları inançlarını zorla kabul ettirmeye çalıştılar. Bunun için katliamlara başvurdular, her türlü baskıyı yaptılar. Bütün bunlara rağmen bizler asla inancımızdan, değerlerimizden taviz vermedik, şimdide vermeyeceğiz. Yeri geldi canımızdan vazgeçtik inancımızdan vazgeçmedik. Nusayri Aleviler olarak neden şimdi inancımızdan, değerlerimizden, kültürümüzden vazgeçelim ki?

 

 

 


Statistiken

 

Anrede:
Ihr Vorname:
Ihr Name:
Telefon-Nummer:
eMail:
Grund Ihrer Nachricht: Ich habe eine Frage
Ich habe einen Vorschlag für Ihre Seiten
Ich habe eine Kritik anzubringen
Text:

 

Kopieren nur mit Quellenangabe/Kaynak gösterilmeden kullanilamaz!