Alevilik İnsanı Anlamlı Yaşama Götüren Yoldur
Remzi Kaptan
remzi.kaptan@yahoo.com
Şu yer yüzünde yasayan zenci-beyaz-sarı, kadın-erkek, genç-yaşlı, Afrikalı-Avrupalı-Asyalı-Amerikalı, Budist-Katolik-Yahudi-Sünni-Şii... bütün renklerden, kıtalardan, sosyal sınıflardan, inançlardan, uluslardan, etnik kimliklerden insanların tek bir amacı vardır: anlamlı bir hayatın, mutlu yaşamın sahibi olmak.
Doğmak, dünyaya gelmek insanın iradesi dışında gerçeklesen bir fenomendir. İnsan irade dışı dünyaya geliyor, ancak bu dünyayı terk etmek için insan irade ile donatılmıştır. İnsanoğlu/kızı istediği vakit davet edilmeden geldiği dünyadan kendi iradesi ile çekip gidebilir. Kişi bu dünyadan çekip gitmek istediği vakit, hiç kimsenin onu burada zorla tutmaya gücü yetmez.
Böyle bir iradeye, seçim gücüne sahip insan genelde dünyada kalmayı ve çoğalmayı tercih ediyor (Elbette terk-i diyar edenler vardır. Ancak her şeyde olduğu burada da istisnalar kaideyi bozmaz).
İnsanoğlu iradesi dışında geldiği dünyada kendi öz iradesi, seçimi sonucu, bin bir zorluğa rağmen kalıyor/yaşıyor. Neden bin bir soruna rağmen, acılara rağmen insanoğlu büyük bir hırsla, tutkuyla, son nefesini verene kadar yaşama asılıyor/sarılıyor?
Çünkü bütün zorluklara rağmen, acılara, yenilgilere, yetmezliklere, eksiliklere rağmen yaşamak güzeldir. Güzel olduğu için insanoğlu bütün zorluklara rağmen yaşamayı seçiyor. Direniyor, mücadele ediyor, yeniliyor, acı çekiyor... ancak ne olursa olsun yaşama olan tutkusundan vazgeçmiyor. Her doğan güne umutla yaklaşıyor. Bütün çelişkilere karşın yaşamanın umut demek olduğunu, anlam olduğunu, mutluluk olduğunu biliyor.
Bütün insanların -belkide tek ortak- amacı mutlu olmak, anlamlı bir yaşamın sahibi olmaktır. Bütün diğer şeyler bu ana amaca hizmet, destek niteliğindedir.
İnsan nasıl mutlu bir yaşamın, anlamına uygun bir hayatın sahibi olur?
İnsan güçlü olduğu oranda mutluluğa ve anlama ulaşır.
Nasıl ki mutluluğun ve anlamına uygun bir yaşamın standartlaşmış bir tarifi yoksa, aynı şekilde güçlü olmanında standartlaşmış bir tanımı yoktur.
Mutlu insan kimdir? Mutlu insan, anlamlı bir hayat süren insan güçlü insandır.
Güçlü insan kimdir? Veya hangi kritere göre kişi güçlüdür, güçsüzdür? İnsan nasıl güçlü bir kişilik olabilir? Güçlü olmak için neler yapmak gerekiyor? Maddi olarak belli bir düzeyi yakalamış olan her kişi güçlü insan mıdır?
Mutluluk ve anlam dolu bir hayatın sahibi olabilmek için güçlü olmak gerekiyor. Çünkü ancak güçlü olan bir kişilik yaşamdaki sorulara cevap, sorunlara çözüm getirebilir. Eğer kişi güçsüzse sorunlar altında ezilip yok olur. Bu tür ezik bir kişilik mutluluk ve anlam dolu bir yaşamdan çok çok uzak bir yaşamın sahibi bir kişiliktir.
Güçlü olmak çok çok büyük maddiyata sahip olmak değildir. Şüphesiz maddiyat ve beraberinde getirdiği bazı avantajlar önemlidir. Ancak tek başına para, mal, mülk sahibi olmak güçlü bir kişilik, dolayısıyla mutlu bir kişilik olduğu anlamına gelmiyor.
Güçlü olmak bütünlüklü olarak güçlü olmaktır. En önemlisi hayatın anlamlı olduğunun ve zamanın çok değerli olduğunun idrakinde olarak bilinçli bir tercih yapmaktır. Bu tercih, “benim yaşamamda bir anlam var, hayat güzeldir, ben bu anlama ve güzelliğe uygun olarak yaşayacağım” tercihidir. Böylesi bir seçimi yapan kişilik şüphe yok ki anlamına uygun bir hayatın ilk adımını atmıştır.
Bu seçimi yapan kişi her şeyden önce kendisiyle, çevresiyle, doğayla, (evrenle) barışık bir şekilde yaşamayı esas almalıdır. Kavga yerine kardeşliği, bencillik yerine paylaşımı, düşmanlık yerine dostluğu, ayrımcılık yerine birlikteliği, savaş yerine barışı... esas almalıdır.
Bize göre Alevilik inancı insanı anlamlı ve mutlu bir hayata götüren yoldur. Alevilik inancı yukarıdaki satırlarda da belirtildiği gibi kişiye kendisiyle barışık olmayı ve olumsuz olan, ayrılık, kavga çıkartan bütün tutum ve davranışlardan uzak durmayı ilke olarak sunan bir inançtır.
Alevilik inancı kişiye salt çevresiyle olan ilişkilerinde kılavuzluk etmez, bununla beraber kişinin içsel derinliğine doğru yolculuğunda da kılavuzluk eder. Dolayısıyla Alevilik inancı insanı bir bütün halde güçlendiren ve insanı anlamlı bir hayata, mutlu bir hayata götüren yoldur.
Alevilik inancı insanı güçlendirir. İnsanın nasıl bütünlüklü olarak güçlü olacağının yolunu gösterir. Tarihte olduğu gibi günümüzde de (ve gelecekte de) sayısız insani nihai hedef olan anlam ve mutluluğa götürmüş bir yoldur Alevi yolu.
Gerçek manada Aleviliği benimsemiş, bu yolun doğrularını ve değerlerini içselleştirmiş, bu doğrular ve değerlerle bütünleşmiş olan herkes güçlü, dolayısıyla mutluluk dolu bir hayatın sahibi olur.
|