atag logo1

Alevi Toplumu-Alevitische Gemeinde

ATAG e. V.

Tauben Str. 20,  70199 Stuttgart

email: alevitentum@yahoo.de   tel: 0173 780 56 17

Home/ Ana Sayfa

Kontakt

Spende/ Bağış

Remzi Kaptan

Sorularla Alevilik

Çocuklarımıza Aleviliği Nasıl Öğretebliriz?

Cem

Alevi Duaları- Gülbank

Die Alevitische Lehre

Alevi Teaching

Het Alevitisch Geloof

Ensenanzas del Alevismo

Doutrina Alevi

La Dottrina Alevi

Kitap/Bücher

Sivas Katliamı

Remzi Kaptan

remzi.kaptan@yahoo.com

 

 

2 temmuz 1993 tarihinde Sivasta Alevilere yapılan katliam, tarih boyunca Alevilere yapılan ne ilk ne de son katliamdı.

Sivas katliamı üzerine bir çok değerlendirmeler yapıldı. Bu analizler genelde katliamı güncel olaylara bağlayan, güncel siyasi gelişmelerle ilintilendiren analizlerdir. Elbette güncel gelişmelerin etkisi vardır. Ancak olayın tarihsel arka planı görülmeden salt güncel siyasal konjonktür ile açıklamak kötü niyetli bir yaklaşım değilse, saflıktır.

Güncel gelişmelerden çok katliamın arka planına bakmak gerekiyor. Arka planda Pir Sultan Abdal görülecektir. Pir Sultan Abdal’a, yaşadığı dönemde tahammül edemeyenlerin ardılları elbette onun adına düzenlenen bir etkinliğe de tahammül etmediler.

Pir Sultan Abdal, önemli bir Alevi önderidir, ozanıdır. Öyle ki yaşadığı dönemden asırlar sonra bile, günümüzde dahi Pir Sultan Abdal'ın düşünceleri günceliğini koruyor, deyişleri  dilden dile söylenmeye devam ediyor.

Pir Sultan Abdal'ın Alevi tarihi içindeki yeri önemli ve büyüktür.  Aleviler için önemli ve değerli olan Pir Sultan Abdal, elbette tarih boyunca ve günümüzde Alevilerin varlığını inkar edenlerin kabusudur. Pir Sultan Abdal adı bile onların örümcek tutmuş beyinlerinin zonklamasına neden oluyor.

Alevi varlığını inkar eden, Alevileri sapkın olarak gören, Alevilere olmadık baskılar uygulayanlar fırsatını bulduklarında katliamlara da baş vuruyorlar. İşte 2 Temmuz 1993 yılında Sivasta gerçekleşen katliamda bu zihniyetin ürünüdür. Katliamın asıl nedeni Alevi düşmanlığıdır. Katliam, Cumhuriyetin önemli adımlarının Sivasta atılmasından dolayı veya Aziz Nesin’e duyulan bir tepkinin sonucu değildir. Şüphesiz Cumhuriyete bir karşıtlık vardır. Ancak bu karşıtlık böyle kitlesel bir eyleme hiç bir zaman dönüşmemiştir.

Bazı kimseler ısrarla Sivasta Alevi inancına ve Alevi toplumuna yönelik katliamı Cumhuriyete, laik Cumhuriyete yönelik bir isyan gibi yorumluyor ve adlandırıyor. Bazı ögeler bu yönde bir intiba yaratsa da olayın özünde Alevi düşmanlığı vardır ve katliam bu düşmanlığın sonucudur. Bu tartışmasız böyledir. İddia edildiği gibi laik cumhuriyet karşıtı bir eylem olsa neden öncelikle Pir Sultan Abdal’ı sembolize eden heykel büyük bir öfke ve hınçla tahrip edilsin?! Eğer cumhuriyet karşıtı bir isyan, kalkışma olsaydı, cumhuriyeti temsile eden kurumların hedeflenmesi gerekmez miydi? Hedeflenen ve yok edilmek istenen cumhuriyet değil, Alevi inancı ve Alevi toplumudur. Bunun için devlete ait kurumlar yerine öncelikle Pir Sultanın heykeli paramparça ediliyor.

Kimse ne kendisini kandırsın ne de Alevileri kandırmaya çalışsın. Sivasta yaşananlar, Alevilerin varlığını kabul etmeyen, Alevi inancını inkar edenlerin katliamla sonuçlanan bir eylemidir. Aslına bakılırsa Aleviliği kabul etmeyenler Alevilere karşı her zaman ve sistematik olarak eylem yapıyorlar. Alevi köylerine ve yerleşim yerlerine Sünni ibadethaneleri açıyorlar, Ramazan ayında Aleviler Sünnilerin tuttuğu orucu tutmaya zorlanıyorlar, yıllardır okullarda zorunlu şekilde Alevi çocuklarına Sünni din dersi okutuluyor, kitleler arasında mum söndü ve benzer iftiralar sürekli olarak bilinçli bir şekilde Alevileri kötülemek maksadıyla dile getiriliyor, Alevi inançlı kişiler devlet kademelerinde bilinçli şekilde dışlanıyor ve bu bunlara benzer daha bir çok olumsuzluk hayatın her alanında varlığını güçlenmiş olarak sürdürüyor.

Sonuç itibariyle Sivasta yıkılan Pir Sultan Abdalın heykeli ve yakılan canlarımızın şahsında; yıkılmak istenen Alevi inancıdır, yakılmak istenen bütün Alevilerdir.

Her onurlu Alevi Sivas'ın yangınını yüreğinde his etmelidir. Sivas'ın yangınını his ettikçe kendi gerçekliğini; inkar edilen, yok sayılan, katledilen gerçekliğinin bilincine, Alevilik bilincine ulaşacaktır. Alevilik bilincine ulaşmak sadece sonuçları değil, nedenleri de kavramaktır. Kavradıkça Anka kuşu misali Madımak'ın küllerinden yeninden doğuş olacaktır.

Ateşte semah dönenler asla yenilmezler

Ateşin kutsallığından harlananlar zalimin zulmüne boyun eğmezler.

Yobazlara inat yeniden doğarlar.

Doğarlar ve asırladır binlerce Erenin, Evliyanın, Enbiyanın, Kamil İnsanların sürdüğü bu yolu sürerler.

Sivas katliamını unutmayacağız!

Bu öyle söylemde kalan bir ‘‘unutmayacağız değildir. Nasıl ki diğer katliamları unutmadıysak Sivas'ı da unutmayacağız.

Sivas'ı unutmak aslını inkar etmek demektir.

Aslını inkar edenin nesli de olmaz.

Hz. Ali buyuruyor ki: “aslını inkar eden haramzadedir“.

Sivas'ın kutsal anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.

 

 


Statistiken

 

Anrede:
Ihr Vorname:
Ihr Name:
Telefon-Nummer:
eMail:
Grund Ihrer Nachricht: Ich habe eine Frage
Ich habe einen Vorschlag für Ihre Seiten
Ich habe eine Kritik anzubringen
Text:

 

Kopieren nur mit Quellenangabe/Kaynak gösterilmeden kullanilamaz!