atag logo1

Alevi Toplumu-Alevitische Gemeinde

ATAG e. V.

Tauben Str. 20,  70199 Stuttgart

email: alevitentum@yahoo.de   tel: 0173 780 56 17

Home/ Ana Sayfa

Kontakt

Spende/ Bağış

Remzi Kaptan

Sorularla Alevilik

Çocuklarımıza Aleviliği Nasıl Öğretebliriz?

Cem

Alevi Duaları- Gülbank

Die Alevitische Lehre

Alevi Teaching

Het Alevitisch Geloof

Ensenanzas del Alevismo

Doutrina Alevi

La Dottrina Alevi

Kitap/Bücher

Talip Gelmez Oldu Pir Nefesine

 

Benim sevdiğimin şirin sözleri

Büyüdü gözümde ne bağlar oldu

Karınca yükünü fil çekmez oldu

Azdı zaman azdı ne çağlar oldu

Ya Hızır ya Hızır ne çağlar oldu

 

Talip gelmez oldu Pir nefesine

Elin alıp gitmez oldu yazına

Dağlar sindi tepeler gölgesine

Büyüdü tepeler ne dağlar oldu

Ya Hızır ya Hızır ne çağlar oldu

 

Nesimi yüzüldü Mansur asıldı

Ali düldüle bindi küffar basıldı

Nice ulu sular arktan kesildi

Aktı kör pınarlar ne çaylar oldu

Ya Hızır ya Hızır ne çağlar oldu

 

Gönül turnam uçtu gitti gölünden

Bülbül vazgeçer mi gonca gülünden

Abdal Pir Sultan'ım çarkın elinden

Dideler yaş döktü kan ağlar oldu

Ya Hızır ya Hızır ne çağlar oldu

Zamanın azmış olduğu, talibin piri ve yolu ciddiye almadığı, küffarın dört bir yanda zafer naraları attığı, turnaların çoktan uçup gittiği ve bir daha dönmediği, karınca yükünü dahi filin çekmediği, nice nice berrak suların kesildiği bunun yerine bulanık çayların serçeşme görevi gördüğü durumlarda ne yapmalı?

Talip yola gelmiyorsa, küfür sahipleri, Hakkı ve hakikati inkar edenler egemenliklerini gittikçe pekiştiriyorsa, dört bir yanda haksızlık ve zulüm varsa ve buna karşın hala erenlerden olması gerekenler pirlerini dünya malına değiştirip satıyorlarsa ne yapmalı?

Oturup bir köşeye yok olmayı bekleyecek halimiz yok.

Korkutulmuş, sindirilmiş ve pısırık hale getirilmiş sözüm ona taliplerden medet bekleyecek halimizde yok.

Az çok tarihimizi biliyorsak İmam Hüseyin'in, Pirimiz Pir Sultanımızın da aynı yalnızlık ve zorluklarla yollarını sürdürdüğünü biliyoruz.

Bunu bildiğimize göre “Ya Hızır” deyip elimizden geleni ardımıza koymadan ne gerekiyorsa yapacağız.

Zamanın azmış olmasına karşın yinede doğru bildiğimiz Hak yolundan yürümeye devam edeceğiz.

Dağların tepelerin gölgesine sinmesine fırsat vermeyeceğiz. Gölgelerin büyüyüp bizi esir almasına izin vermeyeceğiz.

Ya Hızır deyip Hak ve hakikat gerçeğini küffarın, münkirin, yoldan sapmış yolsuzun, haksızın, zalimin, pısırık ve korkak talibin gözlerinin içine baka baka haykıracağız.

Bütün bunları yaparsak ne olur?

Yani bıkmadan, yorulmadan, pes etmeden, sinmeden, sindirilmeye izin vermeden, boyun eğip biat etmeden gerçekleri ve doğruları dile getirdiğimizde ne olur?

Korkuya ve paniğe gerek yok. Hiç bir şey olmaz. Çok çok yolumuzu sahiplenip savunurken şehadet şerbetini içeriz. İmam Hüseyinler gibi, Hallac-ı Mansurlar gibi, Nesimi, Bedrettin, Börklüce, Celaliler, Babailer, Pir Sultanlar gibi.

Doğrular ve hakkaniyet yolunda, Hakkın ve hakikatin sesini dile getirerek, Ehlibeytin davasını savunup sahiplenerek Hakka yürümüş olmak anlamlı bir yaşamın, gerçekler üzerine bir yaşamın tartışmasız nişanesidir.

Böylesi bir final ile Hakka yürümekten daha güzel bir son olabilir mi?

Remzi Kaptan   remzi.kaptan@yahoo.com


Statistiken

 

Anrede:
Ihr Vorname:
Ihr Name:
Telefon-Nummer:
eMail:
Grund Ihrer Nachricht: Ich habe eine Frage
Ich habe einen Vorschlag für Ihre Seiten
Ich habe eine Kritik anzubringen
Text:

 

Kopieren nur mit Quellenangabe/Kaynak gösterilmeden kullanilamaz!