Alevi İnancında Doğum Günü Kutlaması
Alevi inancında doğum gününün kutlanıp kutlanmaması insanın neden ve niçin dünyaya gelmesiyle bağlantılıdır.
İnsan neden var oldu? Başka bir deyimle Allah neden insanı yarattı/var etti?
İnancımıza göre insanın dünyaya gelmesi öyle tesadüfü değildir. Belli bir amaç ve gaye sonucu insan yaratılmış, var olmuştur.
İnancımıza göre insan dünyada var olan tüm varlıkların en değerlisidir, eşref-i mahluktur. Yüce Yaradan gizli bir hazineydi, bilinmek istedi ve insanı yarattı.
Var oluşun, yaratılışın açıklaması bize göre böyledir.
Böylesi soylu bir amaç için bedenleşen insanın doğumu, yani yokluk aleminden (Batından) varlık alemine (Zahire) gelmesi, canın (ruhun) bedenleşmesi ve görünür olması elbette önemli bir olaydır.
Canın bedenleşip dünyaya geldiği gün kutlanmaya değer bir gündür. Çünkü böylelikle Küntü Kenz'de amaçlanan ve daha sonra Bezm-i Eleste (ruhlar meclisinde) ikrarla sonuçlanan yaratılışın ve var olmanın zirve noktası ruhun bedenleşip dünyaya gelmesidir. Böylesi bir zirve noktada kutlanmalıdır.
Doğum günümüzü dostlarımızla, sevenlerimizle, sevdiklerimizle, ailemizle kutlayabiliriz. Fakat doğum günlerinde kutlama ile beraber bir kez daha canın bedenleşip dünyaya gelme nedeni üzerinde düşünülüp tefekkür edilmeli.
Doğum günleri buna vesile olmalı.
Doğum günümüzü dostlarımız ve sevdiklerimiz ile birlikte kutlarken aynı zamanda hayatımızı ne kadar anlamına uygun yaşadığımızı, verimli ve dolu dolu yaşadığımızı sorgulamalıyız.
Nasıl daha iyi ve mutluluk dolu bir yaşamın sahibi olabiliriz noktasında kafa yormalı ve yöntemler aramalıyız.
Doğum günü bir nevi muhasebe ve bilanço günüde olmalı bizler için. Bezm-i Elest'te verdiğimiz ikrarın gereklerini yerine getiriyor muyuz?
Getiremiyorsak neden getiremiyoruz?
Bu sorulara yeterli ve doyurucu cevaplar veriyorsak, yaşamımız bize göre anlamlıysa, her nefes alış verişimiz bile soyluysa, asilce yaşıyorsak ne mutlu bize.
Böylesi yaşamını anlamına uygun yaşayan canların doğum günü kutlu olsun.
Remzi Kaptan
|