atag logo1

Alevi Toplumu-Alevitische Gemeinde

ATAG e. V.

Tauben Str. 20,  70199 Stuttgart

email: alevitentum@yahoo.de   tel: 0173 780 56 17

Home/ Ana Sayfa

Kontakt

Spende/ Bağış

Remzi Kaptan

Sorularla Alevilik

Çocuklarımıza Aleviliği Nasıl Öğretebliriz?

Cem

Alevi Duaları- Gülbank

Die Alevitische Lehre

Alevi Teaching

Het Alevitisch Geloof

Ensenanzas del Alevismo

Doutrina Alevi

La Dottrina Alevi

Kitap/Bücher

Aleviler ve Alevilik İle İlgili Çalışmalara Duyarlılık

Bazı zamanlar kendi özel hayatımızda yaşadıklarımız en bilimsel sosyolojik araştırmalardan daha doğru bir şekilde toplumsal gerçekliğimizin anlaşılmasına vesile oluyor.

Geçen günlerde yaşadığım bir olay bazı Alevilerin kendi inanç gerçekliğine uzaklığı ve yine bu topluma ve inanca hizmet edenlere yaklaşımını adeta özetler nitelikteydi.

Bir arkadaşımla Hak kelamı etmek ve toplumsal sorunlarımızı konuşmak için görüşmüştük. Sohbetimiz uzayınca Alevi olduğunu bildiğimiz bir şahsın işletmiş olduğu mekana gidip yemek yedik. Bu esnada sohbetimizi sürdürmeye devam ettik.

Mekan küçük olduğu için haliyle sohbetimiz mekanı işleten kişi ve oranın çalışanları tarafından da duyuluyordu.

Sohbetimizin duyulmasının sonucunda o küçük mekanı işleten fakat kendisini uluslararası iş yapan bir şirketin patronu gibi gören şahıs teklifsiz bir şekilde masamıza geldi.  

Masamıza gelip selam vermesi ile bizlerde kendimizi tanıttık. O kişi zaten yerel basından (ki kendi reklamları çıktığı için takip ediyormuş yerel basını) çalışmalarımızı ve cemevimizi bildiğini söyledi.

Daha kendimizi ve yaptıklarımızı tam olarak açıklamadan o şahıs sohbetimizi adeta bölerek, 1boş işlerle uğraştığımızı, kendisininde Alevi olduğunu fakat esas olanın para olduğunu” söyledi. Aynı şahıs paranın açmadığı hiç bir kapı olmadığını, inancın tarihte kaldığını, Aleviliğin artık miadını doldurduğunu söyleyerek bizlerin bu işlerden vazgeçmesi gerektiğini daha çok çalışarak para kazanmamız gerektiğini zamanımızı boşa harcadığımızı, kimsenin artık Alevilik diye bir derdinin olmadığını, kimsenin Alevilik ile ilgili kitap okumadığını, herkesin ekmek peşinde olduğunu söyledi.

Bir küçük mekan işletmekle, bir kaç kuruş para kazanmakla cümle değerleri unutup  cahilliğine ve görgüsüzlüğüne aldırmayıp kendisini herkesten ve her şeyden üstün gören bu kişiye ne cevap verirsem vereyim, tüm cevaplarımın yetersiz olduğunu düşündüm. O şahıs içten içe bu yola hizmet ettiğimizden dolayı bize acırken bende kendi içimden onun yaşamı boşa harcadığına üzüldüm.

Sohbetimizin ilerleyen bölümünde, daha doğrusu iş adamımızın nutuklarını dinlemeye devam ederken aniden, “abi siz en son hangi kitabi okudunuz” diye sordum. Sırıtarak kitap okumadığını söyledi ve ekledi: “ben cahil bir adamım anlamam kitaptan. Senin kitaplarını kim okuyor ki” diye de ekledi.

Bunu demekle aslında zengin olduğunu, mekan sahibi olduğunu ve benimde kitap yazarak, cemevinde hizmet ederek “boş işlerle” uğraştığımı bir kez daha üstüne basarak söylemeye çalışıyordu.

Bende dayanamadım dedim ki, “insan cahilliğiyle övünür mü hiç? Abi sen resmen cahilim diyorsun ve bununla övünüyorsun”.

Sohbetimizi bundan sonra fazla sürdürmedik. İçtiğimiz çaylara kadar hesabimizi ödedik ve çıktık oradan.

Elbette bu yaşadığım tekil bir olay değildir. Daha öncesinde de benzer yaklaşımları hep yaşıyoruz. Sanırım benim konumumda olan çokça kişide benzer sorunlarla karşılıyordur.

Oysa tüm bunlar doğru yaklaşımlar değil ve toplumumuzu da ileri bir aşamaya götürmez.

Çünkü bir toplum salt maddi üretim ve yine bu üretimin getirmiş olduğu yaşam standardıyla gelişmiş, daha bir üst toplumsallaşmayı yakalamış bir toplum olmuyor. Gelişmiş bir toplum olabilmek için maddiyatın yanı sıra sanat ve kültürde, sporun çeşitli dallarında da gelişmiş olmak gerekiyor. Yine toplumsal manada sanatı, kültürü, sporu tüm toplumun hizmetine sunmakla, toplumu mümkün mertebe buna katmak veya duyarlı hale getirmekle gelişmiş bir toplum olunuyor.

Sanat ve kültür toplum hayatının vazgeçilmezidir. Sanat toplumun daha estetize düşünmesi ve yaşamasıdır. Yine kültür geçmişin birikimlerinin değerlendirilip günün şartlarının daha iyi değerlendirilmesi ve verimli kılınmasıdır. 

Velhasılı sanatın gelişmediği bir toplum geri bir toplumdur ve sanılanın tersine bu toplumlar maddiyat olarak da öyle çok gelişmiyorlar.

Alevi toplumu da ne yazık ki kendi aydınına, üreten insanına, yola hizmet eden insanına gereken değeri vermekten uzak duran bir toplumdur.

Bizler elbette tüm zorluk ve imkansızlıklara karşın yolumuza dair doğruları dile getirmeye ve toplumumuza hizmet etmeye devam edeceğiz. Bunu yaparken toplumumuzdan katkı beklemek en doğal hakkımızdır. Bu dilencilik değildir. Bu ortak değerleri paylaşıyor olmanın gereğidir.

Kaldı ki bizler Alevi olduğumuz için ne yazık ki yetenek ve becerilerimize göre işlerde çalışmıyoruz. Bizler her tür devlet imkanından yoksun insanlarız.

Hademe bile olamayacakların sırf mezheplerinden dolayı vali, bakan, müdür  olduğu bir toplumsal gerçeklikte bizler uğruna bedel ödediğimiz ve haklarını, doğrularını savundurumuz insanlardan elbette katkı isteyeceğiz.

İnanıyorum ki yüreğinde zerre kadar Alevi inancı taşıyan her insan yukarıda bahsi geçen şahıs gibi bir davranışın sahibi olamaz. Daha duyarlı olur. En azından destek olmasa bile inandığımız ve uğruna mücadele ettiğimiz değerlerimizi böyle aşağılamaz.

Sonuç olarak; bir paket sigara parasına bir Alevi kurumuna destek olarak makus talihimizin değişmesi yönünde çokça katkı yapmış oluruz. Lütfen bu katkıyı esirgemeyelim.

 Remzi Kaptan

 


Statistiken

 

Anrede:
Ihr Vorname:
Ihr Name:
Telefon-Nummer:
eMail:
Grund Ihrer Nachricht: Ich habe eine Frage
Ich habe einen Vorschlag für Ihre Seiten
Ich habe eine Kritik anzubringen
Text:

 

Kopieren nur mit Quellenangabe/Kaynak gösterilmeden kullanilamaz!