Örgütlenmek Aleviler İçin Ekmek ve Su Kadar Gereklidir
Hatta ekmek ve sudan daha çok Alevilere gerekli olan bir araya gelip örgütlenmek ve kurumsallaşmaktır. Bu olmadığı takdirde can ve mal güvenliğimizin zerre kadar garantisi yoktur.
Ortadoğu gibi her türlü belanın olduğu, kalleşliğin hakim olduğu, din adına, mezhep adına, etnik kimlik adına insanların acımadan bir diğerini ezdiği, sömürdüğü, esir alıp türlü işkencelerle öldürdüğü bir coğrafyada yaşıyoruz.
Böylesi sorunlu bir toplumsal gerçeklikte ham hayallere kapılmanın, kardeşlik ve barış rüyaları görmenin çokta bir anlamı kalmıyor.
Hele hele kaypaklığın esas olduğu, dinin en çok kullanıldığı bu coğrafyada asla verilen sözlere kanmamak gerekiyor. Bugün her türlü güvenceyi (sözde) verenler yarin acımaksızın sizi öldürebilir, eşinizi ve çocuklarınızı esir alabilir ve mallarınıza el koyabilirler.
Aleviler olarak gerçekçi olmalıyız.
Yaşamak istiyorsak, can ve mal güvenliği istiyorsak, eşitlik ve özgürlük istiyorsak mutlak suretle bir araya gelmeli örgütlenmeliyiz.
Mevcut örgütlenmelerimizi güçlendirmeli, hayatın her alanını kapsayacak şekilde kurumsallaşmalı ve en başta gelen can güvenliğimizi meşru yollarla garanti altına almalıyız.
Hangi ülkeden, hangi şehirde, hangi konumda bulunursak bulunalım, mutlaka yapacak bir şeylerimiz vardır.
Mutlaka örgütlenmemizin bir tarafından tutmamız gerekiyor. Yani Avrupada yaşıyor olsak bile, Amerikada, Avustralya da yaşıyor olsak bile yine örgütlenmek gerekiyor. Değerlerimizin ve inancımızın yok olmaması, çocuklarımızın inanç boşluğu yaşamaması için örgütlenmemiz gerekiyor. Belki Ortadoğu dışında can güvenliğimiz güvencede altındadır fakat burada da yine örgütlenmemiz gerekiyor. Çünkü çocuklarımız inanç boşluğu yaşar, yanlış ve sapkın düşünceleri inanç diye benimserler. Çocuklarımızın inanç boşluğu yaşamaması için örgütlenmeliyiz, inancımızın ve değerlerimizin devam yaşaması için örgütlenmeliyiz.
Hangi sınıfsal konumda olursak olalım Alevi eksenli örgütlenmeli ve güçlerimizi bir araya getirmeliyiz. Küçük esnaf olsak, orta ölçekte bir işveren olsak bile yine örgütlenmeliyiz. Çünkü karşımızda öyle vahşi ve sapkın bir güç var ki, Alevi oldu mu işverende olsa, işçi de olsa, memur da olsa bir anlam ifade etmiyor bu sapkınlar için.
Yani Alevi olmak ezilmek, öldürülmek, baskı altına alınmak için temel kimlik konumundadır. Böyle olduğu için Alevi kimliği etrafında, Alevi temelli ama hayatın bir çok farklı alanında örgütlenmeli ve birlik olmalıyız. Yoksa bizleri bir kaşık su da boğmak için pusu da bekleyen çokça sapkın kimse ve grup var.
Lafı çok dolandırmanın manası yok. Bir gece ansızın evimizin basılmasını ve bizlerin başına ölüm ve tecavüzlerin gelmesini istemiyorsak örgütlenmeliyiz.
Örgütlenirsek dahi belki yine bazı baskılar ve katliamlar yaşayabiliriz. Fakat ne kadar örgütlü olursak, ne kadar hayatın her alanını kuşatan kurumsallaşmaya sahip olursak o kadar az zararla bazı şeyleri atlatabilir ve yine çok daha çabuk toparlanabiliriz.
Ayrıca örgütlenmek demek, güç olmak demektir. Güç olundu mu karşınızdaki sapkınlar ve kan emici tecavüzcüler bir o kadar gücünüzden korkar ve ona göre bir tavır geliştirirler.
Hayatın gerçeği böyle. Keşke çok daha farklı olsa. Keşke insanlar bir birlerinin etnik ve dini kimliklerine saygı gösterseler. Ne yazık ki ne öyle değil. Ne yazık ki din adına barbalık ve vahşet yaşatılıyor, dayatılıyor.
Söylediklerimiz çok mu abartılı ve uçuk şeyler?
Hayır, söylediklerimiz asla abartı değil. Eksiği var fazlası yok söylediklerimizin.
Söylediklerimizi abartılı ve uçuk bulanlar, Alevilerin başına bir şey gelmez diyenler söyle bir etraflarına baksınlar. Baksınlar ve neler yaşandığını görsünler. Bu gördükleri şeyler söylediklerimizi doğrulayan şeylerdir.
O halde hiç vakit geçirmeden mevcut örgütlemelerimizi geliştirip güçlendirmeliyiz. Örgütlenmemizin olmadığı alanları en kısa yoldan yeni ve uygun yöntemlerle örgütlemeliyiz.
Herkesin ama herkesin mutlaka yapacak bir şeyleri vardır.
Derneklerimizde, cemevlerimizde ve diğer kurumlarımızda aktif görevler almalıyız.
Alamıyorsak üye olalım.
Üye olamıyorsak maddi olarak destekleyelim.
Bunu da yapamıyorsak toplumumuz ve insanlık için dua edelim.
Remzi Kaptan
|