Korkmadan Gerçekleri Haykırmak
Remzi Kaptan
remzi.kaptan@yahoo.com
İstemediğimiz halde bazı şeyleri tekrar etmek durumunda kalıyoruz. Bu çokça tekrar etmek zorunda kaldığımız konulardan biride Alevilik inancına inanan ve Alevi toplumunun hayatın her alanında daha iyi bir aşamada olmasını isteyen ve bunun için çaba harcayanların hiç bir şeyden korkmadan doğruları ifade etmeleri ve her şart altında doğrularından taviz vermemeleri gerçeğidir.
Asırların getirdiği ve artık neredeyse genlere işlemiş bir korku var toplumumuzda.
Bu korku, bir sonuç. Asırların getirmiş olduğu ağır baskı ve kıyımlar sonucu oluşmuştur bu korku.
Nedensiz değil bu korkular.
Bir noktada bu sonucu normal karşılıyoruz. Ancak bu korkuların nedenlerini bilip bunları bir türlü aşamamayı normal karşılamıyoruz.
Binlerce kez tekrar etmek zorunda kalsak da, bakışlarımızda somutlaşmış ve hayatın her alanında kendine güvensizlik, pısırıklık, kendini ifade edememe ve daha yığınla olumsuzluğun ana nedeni olan korkular, beynimizden ve yüreğimizden tamamen yok olmayana kadar söylemeye de devam edeceğiz.
Korkuların hayatımızda yeri yok. Zalimlerin yüreğimize salmış olduğu bu korkuları yenmediğimiz müddetçe gerçek manada başarılı, özgür, anlamlı ve mutlu bir hayatın sahibi olamayız.
Bireysel ve toplumsal olarak kendine öz güveni tam bireyler ve toplum olarak yaşamamız gerekirken her zaman yüreğimizde bin bir korkuyla mı yaşayacağız?
Böyle yaşadığımız müddetçe başarısızlık kaçınılmaz değil mi?
Başarsızlığın olduğu yerde yenilgiler olduğuna göre yenilenlerinde yok olmaya mahkum olmak demek olduğu bir gerçeklikte neden korkularımızın üzerine gidip onu bir an önce alaşağı etmeyelim ki? Ve böylece, neden asırlardır her türlü haktan mahrum kalmış toplumumuza, adeta nefes alamadığından ciğerleri tıkanmış olan toplumumuza taptaze bir soluk olmayalım?
Yenmeliyiz, galip gelmeliyiz ve böylece zafer sarhoşluğuna kapılmadan, hiç kimseyi ezmeden, kimsenin hakkını yemeden, kimsenin masum yüreğine korkular ve kederler koymadan cümle insanlığa toplumumuzdan başlayarak güzellikler sunmalıyız.
Alevi olmak, Alevi inancına tabi olarak yaşamak, Alevi inanç değerleriyle hayata anlam vermek bunu gerektirir.
Kendimizi ezdirmeyeceğiz, insani ve toplumsal haklarımızdan taviz vermeyeceğiz, doğrularımızı ifade etmeye ve doğrularımızın ışığında yaşama isteğimizi her zaman talep edeceğiz. Bunlarla beraber asla ama asla kimseye haksızlık yapmayacağız, kimseyi sömürüp insani haklarından mahrum bırakmayacağız. Hiç kimseye zulüm yapmayacağız. Her şart altında, kendi çıkarımıza karşı dahi olsa hakkaniyetli olacağız. Hakkaniyetli olmak bizler için temel ölçüdür.
|