Alevilerin ve Aleviliğin Romanı
Sanatın tüm dalları gibi roman sanatı da çok önemli ve değerli bir sanat dalıdır.
Edebiyat, insan ve toplum hayatının vazgeçilmezlerinden birisidir.
Romanlar aracılığı ile tarihte yaşanmış veya güncel bir çok olay daha anlaşılır ve etkili bir şekilde yansıtılır.
Yine roman, sadece gerçek olmuş olan olaylardan yola çıkılarak yazılmaz, sadece hayal ve kurgudan ibaret olan ve böylelikle zengin bir bakış açısına sahip olan romanlarda vardır.
Dinsel topluluklara ve toplulukların önemli ritüellerine, bu inançlara yön vermiş olan tarihsel şahsiyetlerin yaptıkları ve yaşamlarına dair çokça romana rastlamak mümkün.
Fakat Alevilik ve Aleviler hakkında böylesi ciddi bir tek çalışma dahi bulmak mümkün değildir.
Bir çok şeyde olduğu gibi Aleviler bu konuda da ne yazık ki çok geri bir konumdalar.
Oysa Aleviliğin ibadeti olan cemi ve cemde bulunan hizmetleri onlarca roman ile anlatmak mümkün.
Başta Hz. Ali ve 12 İmamlar olmak üzere, Hacı Bektaş Veli, Hallac-ı Mansur, Seyyid Nesimi, Pir Sultan Abdal ve nice nice tarihsel şahsiyetlerin hayatları, eylemleri, düşünceleri roman diliyle çok etkili ve anlaşılır şekilde yansıtılabilinir.
Yine başta Kerbela olayı olmak üzere Alevi toplum perspektifini temel alan bir bakış açısıyla çok sayıda roman, film, öykü, tiyatro oyunu ortaya koymak mümkün.
Geçmiş tarih bir yana, inançsal boyut bir yana güncel olarak yaşanmış bir Maraş katliamı, Sivas katliamı dahi roman diliyle yansıtılmamıştır.
Elbette ki tüm bunların olmayışı biz Aleviler için içler acısı bir durumdur.
Alevi aydınlarından öyle Nobel edebiyat ödülü alacak şaheserler yazmalarını beklemiyoruz, fakat bırakın başyapıt eserleri, daha ortalamanın altında bir üretim bile ortada yok.
Daha doğrusu bir kaç amatör ve yetersiz çalışmayı saymazsak ortada bu noktada ciddi bir edebi çalışma ne yazık ki yoktur.
Eğer Alevilik namına söz söyleyen, kafa yoran, yürek ortaya koyanlar bu duruma el atmazlarsa korkarım ki romanımızı da başkaları yazacaktır.
Ve bu yazım elbette ki bizlerin hayrına olmayacaktır.
Benim önerim; az çok yeteneği ve becerisi olan, Aleviliğe ikrar getirmiş olan veya en azından Aleviliğin inançsal değerlerine saygılı canların karınca kararınca bu konuda kafa ve yürek yormaları ve kalemlerini geliştirmeleridir.
Bende zaman ve imkan buldukça Aleviler ve Alevilik ağırlıklı öyküler yazmaya gayret ediyorum.
Yazdıklarımızı belki basma ve çok kişiye ulaştırma imkanımız olmaz, fakat yazdıklarımızı İnternet aracılığı ile ilgili kişilere ulaştırırız.
Ve unutmayalım ki söz gider yazı kalır.
Remzi Kaptan
|