Sonsuzluğun Parçası
Sen kendini bilirsen alemde sende bir nokta, sen kendini bilmezsen sen alemde bir noktasın.
Hz. Ali
Her şey bilmek ile başlıyor.
Kainat, dünya ve insan bunun için var: bilmek ve bilinmek için.
İnsan kendisini bildi mi alemi de, varlıkları da ve en önemlisi Hakkı da bilmiş olur.
Kendini bilmek; cümle sırların anahtarı, varoluşa cevap ve sonsuzluğun çözülmüş şifresidir.
İnsan kendisini bilmeye ilimle olduğu kadar sevgiyle, mantıkla olduğu kadar duygu ve aşk ile ulaşır.
Her şeyden önce razılık ve barışıklık esas olmalıdır insanda.
İnsan kendisi ile, doğayla, çevresi ve iletişim de bulunduğu cümle varlıkla ilişkilerde, bakış açısında barışıklığı temel almalıdır.
Razılık ve rızalık bir diğer temel noktadır.
Eğer biz kendimizden razı değilsek, eğer birilerinin hakkını yiyor veya başka bir şekilde de olsa birileri bizden razı değilse, yine kendini bilme noktasında tökezleriz.
Razı olmuş ve razı etmiş olmak en doğru olanıdır.
Peki öyle miyiz?
Değiliz.
Bin bir tane gereksiz nedenden dolayı kendini bilme ve kemalet noktasına ulaşmada kendi kendimize engel koyuyoruz.
Bir takım hırslar, öfke, bencillik, rekabet ve daha benzer olumsuzluklardan dolayı yaşamımızı anlam ve mana üzerine değil, geçicilik ve tüketim üzerine yaşıyoruz.
Tüketim, hırs, kibir, öfke ve daha başka olumsuzluklar bizlerin içimizdeki öze ulaşmasını engelliyor.
Oysa özümüze ulaşsak, orada kendi gerçekliğimizi buluruz.
Kendimizi bulduğumuz yerde ise Hakkın gerçeğine ulaşmış oluruz.
Erenlerimiz, yolu sürmüş ulularımız bunu Dört Kapı Kırk Makam ile formüle etmişlerdir.
Evet, bizler şu sonsuz evrende küçük bir nokta dahi olmayan bir dünyada yaşayan küçük varlıklarız.
Fakat bu sonsuzluk bizden ayrı ve biz bu sonsuzluktan gayri değiliz.
Sonsuzluk biziz ve biz sonsuzluğuz.
Sonsuzluk bütünse biz bu bütünün parçasıyız.
Nasıl ki bütün bir parça olmadan eksikse, sonsuzlukta biz olmadan eksiktir.
Güneşin ışınları güneşin kendisi olmadığı gibi bizlerde sonsuzluğun kendisi, direkt kendisi değiliz ve fakat ondan ayrıda değiliz.
Sonsuzluk bizim ile anlam ve değer kazanıyor.
Güneş, ısınları ile değer ve önem kazanıyor.
Güneş ışınlarını yaymak zorunda.
Yaymadığı zaman güneşliği biter.
Aynı şekilde evrende bizimle özel ve değerlidir.
İnancımıza göre evren (sonsuzluk) bizler için var edilmiştir/ var olmuştur.
Bizsiz evrenin bir anlamı yok.
Çok ilginç değil mi?
Bir yandan koskoca bir evren, sonsuzluk, belki başka formlarda da olsa yaşamlar ve diğer yandan bu sonsuzluk karşısında kayda değer bir hacmi olmayan bizler.
Fakat buna rağmen bizler bu sonsuzluğu tamamlayanız ve bu sonsuzluk bizler olmadan yarımdır, eksiktir, değersizdir.
Remzi Kaptan
|