Alevilerde Kitap Okuma Alışkanlığı
Aleviler ve Alevilik ile ilgili çıkmış olan tüm kitaplara ulaşmaya çabalayan, onları incelemek isteyen birisi olarak, Alevilerin kitap okuma alışkanlığı, kitaba bakışına dair bazı gözlem ve izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.
Öncelikle belirteyim ki Alevi inançlı kişilerin ne sıklıkta kitap okuduğu, yıllık kaç kitap okuduğu ile ilgili bir istatistik yok.
Dolayısıyla burada paylaştığım istatiki veriler olmayıp sadece benim kişisel izlenim ve değerlendirmelerimdir.
Aleviler ve Alevilik hakkında küçümsenmeyecek sayıda yazının sahibi birisiyim.
Şu ana kadar binlerce sayfa yazı yazdım ve yazmaya devam ediyorum.
Yazdıklarımı 1998 yılından itibaren çeşitli web sayfaları aracılığı ile ilgili insanlara ulaştırmaya çalışıyorum.
Yine bir çok dergide, İnternet forumlarında, sayfalarında yazılarım mevcut.
Yazılarımın bir çoğunu bir araya getirip pdf formatında, yani bir nevi online kitap formatında ücretsiz şekilde ilgilenenlere sunuyorum.
İsteyenler kitaplarımı bilgisayarlarına ve cep telefonlarına ücretsiz olarak indirip okuyabiliyorlar.
Alevilik ve Aleviler hakkında yazı yazmak, fikir ve düşünce geliştirmek benim için bir hizmettir.
İnandığım inanca, yürüdüğüm yolda başkaca yaptığım hizmetler gibi, bunu da hizmet olarak görüyorum.
Hizmet olarak gördüğüm için bunu da aşkla, tutkuyla, ikrarla, yola bağlılığın bir gereği olarak yapıyorum.
Zaten yazılarımı okuyanlar bende ki Alevilik aşkının yansımasını buluyorlardır.
Yazı yazmayı bir hizmet olarak gördüğüm için haliyle bunu ücretsiz olarak tüm topluma ve insanlığa sunuyorum.
Tüm insanlığa diyorum, çünkü yazılarımı artık birden fazla dile çevirmeye başladım ve hatta Almanca bir kitap çalışması bile yaptım.
Her ne kadar tüm kitap ve yazılarım online olarak İnternet ortamında ücretsiz olarak herkesin hizmetinde olsa da bazı kitaplarımı basılı hale de getirdim.
Bu basılı hale getirdiğim kitaplarımı derneklerimize, cemevlerimize maddi katkı olması için yaptım.
Zaman zaman gittiğim yerlerde bu kitaplarımı birlikte götürüp ilgili olacağını düşündüğüm kişilere sunuyorum.
Yine bazı kültür gecelerinde ve başka etkinliklerde arkadaşlarımızla standı açıp kitaplarımızı tanıtıyoruz.
Bu vesileyle rahatlıkla diyebilirim ki Alevilerde okuma alışkanlığı istenilen düzeyin çok çok gerisinde bir durumdadır.
İnsanlarımız kitap okumanın anlam ve önemini kavramış değiller.
Kitaba, okumaya, zihinsel gelişmeye yaklaşım ne yazık toplumumuza ve inancımıza yakışmayacak kadar geri bir konumdadır.
Önderlerimiz; “bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum ve bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” gibi sayısız önemli ilke ortaya koymuşlardır.
Ne yazık ki bu ilkelere riayet ettiğimiz söylenemez.
En son bir cemevimizin kültür etkinliğinde stand açtık arkadaşlarımla.
Etkinliğe yaklaşık 600 canımız katıldı.
Bu oldukça yoğun bir katılım.
Standımıza ilgi gösterenler oldu, fakat kitap olduğunu görünce kaçarcasına geri gittiler.
Gelen canlarla haliyle sohbetlerimiz oldu.
Bir canımız, “gençler siz burada ne yapıyorsunuz böyle” diye sordu.
Kitap tanıttığımız söyledik.
Ne yazık ki bu canımız –ki daha önce başkaları da bire bir aynı şeyi söylemişlerdi- cahil olduğunu ve kitap okumadığını söyledi.
Bunu söylerken gülümsediği için bizde cehaletin övünülecek bir şey olmadığını ve giderilmesi gereken bir durum olduğunu ve bununda okuma ile giderileceğini dile getirmeye çalıştık.
Yine bu ve benzer etkinliklerde canlarımıza kitapları ulaştırmaya çabalarken gördük ki canlarımızın bu noktada maddi değil, daha çok bilinçle ilgili sorunları var.
Örneğin bir kitabımız 5 lira.
Canlarımız, 5 liraya kendilerine ait olacak bir kitabı alırken çekiniyorlar fakat aynı canımız bize 10 liraya çay ve kahve ikramında bulunmak istiyor.
Benim izlenimim; kitap okumak bizler için sanki gereksiz bir şey, sadece işi ve gücü olmayanların yaptığı bir şey.
Kitap okumak şu hayatta ekmek su kadar ihtiyacımız olandır aslında.
Zihinsel ve bilgi anlamında gelişimimiz için, hafızamızın güçlenmesi için, horizontalımızın genişlemesi için zorunludur.
Kitap okumak bizlere yeni ufuklar acar, belleğimizi taze tutar, zayıflamasını engeller, olaylara ve olgulara derinlemesine nüfus etmemizi sağlar.
Gelişmiş toplumların hepsinin yıllık kitap okuma oranına bakın ve birde geri kalmış toplumların kitap okuma oranlarına bakın.
Böylece daha net anlarız kitap okumanın hayatiyet arz ettiğini.
Sonuç olarak kitap okumak ilk önce bizleri cehaletten, sonra sefaletten ve en sonunda ise felaketten kurtarır.
Kitap okumadığımızda ise gelişmemiz durur, gerileriz ve yok olur gideriz.
Yok olup gitmesek de başkalarının emir kulu haline geliriz.
Şu an toplumsal olarak hayatın her alanında daha iyi bir konumda değilsek, bunun okumamak, gelişmemek ile de çok yoğun ilgisi var.
O halde ilk işimiz kitap okumaya başlamak olmalıdır.
Böylece gelişip, bilgi sahibi olduğumuz gibi çocuklarımıza da olumlu bir örnek olmuş oluruz.
Remzi Kaptan
|