Ehlibeyte Bağlı Olanların Mağduriyetleri
Aleviler Ehlibeyti seven, Ehlibeyte bağlı olan bir inanç toplumudur.
Alevilerin dışında da Ehlibeyte bağlı bir çok inanç topluluğu, halk, zümre vardır.
Bunların başında Şiiler, İsmail'iler, Nusayriler, Ehli Haklar, Hazaralar ve daha benzer topluluklar gelmektedir.
Bu toplulukların inanç ve itikat, ibadet ve uygulamada (Ehlibeyte bağlılık dışında) Alevilerle ortak çok noktaları yoktur.
Fakat mazlumluk ve mağduriyette (İran şiiliğini dışta tutarsak) Alevilerden hiç bir farkları yoktur.
Onlarda kendi coğrafyalarının garibi, kendi vatanlarının yetimidirler.
Asırlardır egemen olanın baskısı, zulmü altında yaşam mücadelesi vermektedirler.
Egemen olan, çoğunluk olan ve dolayısıyla iktidar ve güç sahibi olanlar Ehlibeyte bağlı toplulukları tarihten günümüze “Rafızi, kafir, inkarcı, din dışı” olarak görüyor.
Böyle gördüğü için de bunların, yani Ehlibeyt bendelerinin katlini vacip görüyor ve bunu uyguluyor da.
Tarih bir tarafa günümüzde dahi Ehlibeyte bağlı inanç topluluklarına yönelik çok acımasız bir düşmanlık, nefret var.
Bu nefret ve düşmanlık Ehlibeyt topluluklarına yönelik toplum kıyımlar ve Ehlibeyt değerlerine, örneğin ziyaret ve Ehlibeyt toplulukların kutsal bildiği türbelere ve daha başka değerlere yönelik yıkım ve talan olarak hayata geçiriliyor.
Dini eğitim adı altında Ehlibeyte ve Ehlibeyti sevenlere düşmanlık körpe beyinlere enjekte ediliyor.
Kardeşlik, dayanışma, sevgi ve paylaşım yerine, kendisine benzemeyen, kendisi gibi inanmayanlara kin, nefret, öfke ve düşmanlık aşılanıyor.
Elbette bundan en çok Ehlibeyti seven topluluklar nasibini alıyor, çünkü bu düşmanlık yapanlarla aynı coğrafyada yaşamak zorunda oldukları için ilk onlar hedefleniyor.
Ehlibeyti sevenler, Ehlibeyte bağlı olanların mazlum ve mağduriyetlerinin artık bir noktada son bulması gerekiyor.
Kerbela'nın an be an yaşanmasına, Zeynep anaların ağlamalarına daha izin verilmemesi gerekiyor.
Egemen olanın Ebu Süfyan'ın, Muaviye ve Yezit soyundan olduğu bilinmeli ve ona göre bir tavır ortaya koyulmalıdır.
Yezitten insaniyet, adalet, eşitlik beklemek mümkün mü?
Ondan ancak hile, düzenbazlık, katliam ve kıyım beklenir.
O halde Ehlibeyt bendeleri aklın, ilmin ve bilginin rehberliğinde zalim olanın zulmüne, adaletsizliğe karşı olmalılar.
Asırlardır süren mağduriyetlerin son bulması için, Ehlibeytin hak mesajının cümle insanlığın kalbinde yer edinmesi için, insanlığa kan ve gözyaşından başka bir şey vermeyen inanç anlayışının yer ile yeksan olması için Ehlibeyte bağlı olanların kabuklarını kırmaları, savunmadan aktif duruma geçmeleri gerekmektedir.
Aksi durumda, 1400 yıldır sürdüğü gibi Yezidin iktidarı devam eder.
Yezidin iktidarının devam etmesi demek, mağduriyetlerin çoğalması, Kerbelaların yaşanması, Zeynep anaların ağlaması ve Zeynel Abidinlerin yetimliği demektir.
Şah-ı Merdan Alinin buyurduğu gibi; “haklıysanız korkmayın, Hakk sizi korur.”
Ehlibeyti sevenler haklıdırlar ve Yezitlerden korkmalarına gerek yoktur, yardımcıları Haktır çünkü.
Remzi Kaptan
|