atag logo1

Alevi Toplumu-Alevitische Gemeinde

ATAG e. V.

Tauben Str. 20,  70199 Stuttgart

email: alevitentum@yahoo.de   tel: 0173 780 56 17

Home/ Ana Sayfa

Kontakt

Spende/ Bağış

Remzi Kaptan

Sorularla Alevilik

Çocuklarımıza Aleviliği Nasıl Öğretebliriz?

Cem

Alevi Duaları- Gülbank

Die Alevitische Lehre

Alevi Teaching

Het Alevitisch Geloof

Ensenanzas del Alevismo

Doutrina Alevi

La Dottrina Alevi

Kitap/Bücher

Alevi Önderlerinin Yetersizliği

Alevi toplumu bu gün hayatın her alanında geri bir konumdaysa, daha temel haklardan yoksunsa, inançsal özü tam anlamıyla ifade noktasında sıkıntılar yaşıyorsa ve yine uygulamada sorunlar varsa; bu durumun meydana gelmesinin en önemli nedenlerinden birisi de yetersiz önderliktir.

İnançsal önderlerimiz, yol göstericilerimiz olan, Aleviliği öğrenme ve yaşamada en temel nokta olan dedelerimiz bu gün bilgi ve donanım anlamında sıradan bir cami hocasının, kilise papazının, Budist rahibin gerisindeyse, bu durumumuzu özetliyor.

Dedelerimizden 4-5 dil bilmelerini, tarih ve edebiyat bilmelerini, coğrafya ve uzay bilimlerinde derece yapmalarını beklemiyoruz.

Yani süpermen bir dede, her soruya cevabı olan, hayatın her sorununa çözüm gücü olan bir dede beklemiyoruz.

Fakat en iyi dedemiz başka inançların sıradan bir elemanının gerisinde kalmışsa, bunu sorgulamak bizlerin en tabi hakkıdır.

İnanç önderlerimizin en önemli ve temel yetersizlikleri; Alevi inancının temel sorulara cevaplarını anlaşılır bir üslupla, yetkin bir şekilde aktaramamaları ve Aleviliğin inançsal boyutunun yaşanması ve yaşatılması, ibadet ve erkanların layıkınca, özüne uygun şekilde yürütülmesi noktasında ki yetersizlikleridir.

Elbette ki inanç önderlerimizin iradesi dışında ki bir çok faktörden dolayı gelişme ve daha iyi hizmet etme olanakları yok.

Fakat tüm baskı ve inkara rağmen, tüm yoksunluk ve olumsuz şartlara rağmen inanç önderlerimiz yinede bir çok konuda daha iyi bir hizmet içerisinde olabilirler.

Yani dışımızdaki nedenler gelişmemiz önünde çokça bir engel değil.

Dedelerimiz, Adem atadan miras kalan ve Hz. Muhammed ve Hz. Ali zirve noktasına ulaşıp tamamlanmış olan hakikatlerin ışığında, bu hakikatlerden güç ve feyiz alarak çok daha iyi bir donanım sahibi olabilir, çok daha verimli ve üstün çalışmalar yapabilirler.

Hiç kimsenin baskıların, imkansızlıkların ve olumsuz şartların arkasına saklanmak gibi bir gerekçesi olamaz.

Tarih boyunca Alevi toplumu ne zaman özgür gelişim koşullarında yaşadı ki?

Neredeyse hiç bir zaman.

Tüm olumsuzluklara rağmen tarihte inanç önderlerimiz hakli olmanın ve hakikate bağlı olmanın bilinci ile, Ehlibeyt bendesi olmanın onuruyla soylu bir hizmette bulunmadılar mı?

Onlar yapmışlarsa günümüz inanç önderleri de Ehlibeyte bağlı olmanın gururu ve onuru ile çok güzel gelişmeler ortaya koyabilirler.

Tekrar altını çizelim ki inanç önderlerimizden olağanüstü bir kahramanlık, insanüstü bir çaba ve çalışma beklemiyoruz.

Ancak Aleviliğin inançsal özünü en uygun şekilde anlatmayı, inançsal sorularımıza cevap olmayı ve erkanımızı layıkıyla yürütmelerini bekliyoruz.

Bu onların görevi ve sorumluluğudur.

Hiç bir gerekçenin arkasına saklanmadan inancımıza dair hakikatleri kristal berraklığında bir dil ile tüm insanlığa sunmak ve yine varoluşu anlamlı kılan ibadetimizi, erkanımızı anlamına uygun bir şekilde yaşatmak inanç önderlerimizin boynunun borcudur.

İnanç önderlerimiz kadar toplumsal anlamda hizmet veren önderlerimiz de ciddi bir yetersizlik içindeler.

Onlarda öğrenmiş oldukları bir kaç kuru sloganın dışında toplumsal gerçekliğimize uyan söylemlerin çok çok gerisindeler.

Söylem böyle toplumsallık dışı olunca, eylem daha bir geri konumda oluyor.

Öz güven, gerçekliğimize uyan söylemler ve bu söylemlerin tamamlamış olduğu eylemler eksik.

En yiğit önderimiz bile orta ölçekli bir kasaba parti başkanı vasatlığı konumunda.

Uluslararası arenayı geçtik, genel anlamda kabul görmüş, Alevi kitlelerin duygu ve düşüncelerine tercüman olan, onları birleştirip ortak haklı davamız için motive ve organize eden yol önderlerinin eksikliğini yaşıyoruz.

Yıllar yılıdır bir Pir Sultan'ın, Hasan Sabbah'ın, Şah İsmail'in özlemindeyiz, arayışındayız.

Mevcut önderlerimiz bırakalım tarihsel anlamda topluma yön vermeyi ve değer katmayı, mevcut kasaba politikacılığının ötesine geçemiyorlar.

Kasaba politikacılığı ise kişisel rant ve kariyerden başka bir sonuç getirmiyor.

O halde iddia sahibi olanların kendi konumlarını gözden geçirmeleri gerekiyor.

Öyle kuru kuruya “ben Pir Sultanım, ben çağdaş Hüseyinim, Şah İsmailim” demenin hayatta çok bir karşılığı yok.

Üç beş taraftar ve kurum ile çağdaş Pir Sultan ve Şah İsmail olunmuyor ne yazık ki.

İnançsal ve toplumsal önderlerimizin eksikliğine aydınlarımızı da katmak gerekiyor.

Ufuk açıcı, geliştirici, topluma bilinç taşıyıcı, eğitim verici eserler ne yazık ki yok.

Daha çok basit, sıradan, başka kaynaklara dayanan ve gerçekliğimize uymayan çalışmalar yapılıyor.

Bu çalışmaların ise toplumsal bir karşılığı, etkisi yok.

O halde bir bütün halinde bu toplum için kafa yoran, hizmet eden, çalışma yürütenlerin bir kez daha kendilerini gözden geçirmeleri gerekiyor.

Aşk ile, tutku ve kararlılık ile, sevgi ve bağlılık ile yolu yol eylemeleri, halı hal eylemeleri, değerlere değer katmaları gerekiyor.

Yol ile bütünleşip hakikatlerin ışığında Hakkın gerçeğine ulaşmak bu şekilde bir anlam taşır.

İnanıyorum ki Alevilerde bu potansiyel çokça mevcut.

Yeter ki bilinç ve ikrar olsun, Ehlibeyte bağlılık ve mazlum Alevi toplumunun aidiyetine bağlılık olsun.

Bu şekilde Alevilerin şahsında insanlığa mal olacak, insanlığa ışık ve umut olacak nice hizmet erleri ortaya çıkacaktır.

Aleviliği yaşayan, yaşatmaya çalışan, hizmet eden cümle canlara aşkı niyazlar.

Remzi Kaptan

 


Statistiken

 

Anrede:
Ihr Vorname:
Ihr Name:
Telefon-Nummer:
eMail:
Grund Ihrer Nachricht: Ich habe eine Frage
Ich habe einen Vorschlag für Ihre Seiten
Ich habe eine Kritik anzubringen
Text:

 

Kopieren nur mit Quellenangabe/Kaynak gösterilmeden kullanilamaz!