Alevilerde Kafa Karışıklığı Nasıl Çözüme Kavuşur
Alevilerden çok Alevilerin dışındaki nedenlerden dolayı ortaya çıkan tartışma ve sorunlardan dolayı Alevilerde bir kafa karışıklığı meydana gelmiştir.
Zaten Aleviler dışı bu dinamiklerin hedeflediği de buydu; Alevilerde kafa karışıklığı oluşturmak, inanca dair şek ve şüpheler ortaya çıkarmak, farklı inanç tanımlamalarının Alevilerin birliği önünde engel olmasını sağlamak.
Bunda ne yazık bir ölçüde de olsa başarılı olundu.
Başarılı olunduğu içinde ipe sapa gelmez en abuk subuk teoriler bile alıcı bulabiliyor ve bulduğu için de yansımasını örgütlenmemizde, birliğimizde olumsuz anlamda yaşıyoruz.
Alevilerin bir kesiminde dahi olsa bu kafa karışıklığını nasıl aşabiliriz?
İnancımıza dair, toplumsal gerçekliğimize dair en önemli referansımız ne olmalıdır?
Alevilik tanımlamalarına bir takım uydurmalardan ziyade en gerçekçi şekilde nasıl müdahil olabilir ve doğrusunu ortaya koyabiliriz?
Daha çok Alevilerin dışında gelişen müdahaleler sonucu ortaya bir kafa kırışıklığı çıkmıştır.
Yani Alevilerin öz dinamikleri ile ortaya çıkmış bir tartışma ve tanımlama yoktur.
İlk önce bunun tespit edilmesi ve netleştirilmesi gerekiyor.
Çünkü Alevi dışı bazı odakların bunu yapmaları kendilerinin çıkarları için önemli ve hayatidir.
Alevilerin birlik olmaları, inançlarını yaşamaları, Aleviliğin toplum hayatında görünür olması ve dolayısıyla insanlık tarafından daha çok bilinmesi birilerini elbette rahatsız etti.
Ettiği içinde bir takım yol ve yöntemlerle Alevilerde bir kafa karışıklığı meydana getirildi.
Yani şimdi ortaya çıkmış olan abuk subuk teorileri durduk yere Alevilerin gündemine gelmedi, aksine bilinçli bir şekilde toplumumuza dayatıldı.
Aleviler bu incir çekirdeğini doldurmayacak ve hayatımızda hiç bir karşılığı olmayan saçma sapan tartışmalarla zaman kaybederken, birileri hem Alevileri toplum hayatında silme gayretini arttırdı ve diğer yandan kendisini hayatın her alanında daha çok örgütledi.
Demek ki bizler 20 yıl bu boş tartışmalarla zaman ve enerji harcarken, bir birimize düşman olurken birileri köşe başlarını tutuyorlardı.
O halde bu neyin göstergesidir?
Farklı Alevilik tanımlamalarına bu bakış açışıyla bakarsak, daha sağlıklı ve tutarlı bir sonuca ulaşmış oluruz.
Alevilerin dışında gelişen ve Alevilere bilinçli olarak dayatılan bu farklı farklı Alevilik tanımlamalarını ne kadar yanlış ve ayaklarının ne kadar yerden kesik olduğunu, yani temelsiz olduğunun en iyi bir şekilde Alevilerin toplu halde yaptıkları cemlerinde görebiliriz.
Yine cemlerimiz Aleviliğin ne olup olmadığına dair en iyi referanstır.
Demek ki kafası karışık bir Alevi varsa ve farklı Alevilik tanımlamaları arasında bocalıyorsa, bu kişinin yapması gereken sosyal medya üzerinden kirli bilgiler yerine, cemlere katılmasıdır.
Bir bütün olarak, tüm aşama ve uygulamaları ile uygulanmıyor olsa dahi, yine de cemlerimiz inancımızın ne olduğu ve ne olmadığı konusunda fikir veriyor.
Cemlerimizde görülecektir ki Alevilik Sünnilik veya Sünniliğin alt kollarından bir Sünni tarikatı değildir.
Yine görülecektir ki Alevilik ulus ve etnik kimlik ile tarif edilemez ve sınırlanamaz bir inançtır.
Şiilik de değildir Alevilik.
Yine görülecektir ki Luviler veya her hangi başka bir halkın kayıp kavmide değildir.
Cemlerimizde görülecektir ki Alevilik Hakk-Muhammed-Ali inancıdır.
Hakikatin yoludur.
Hakk inancı ve hakikatin yolu olan Alevilik, insanı ham ervahlıktan çıkartıp kemalete ulaştıran bir yoldur.
İnsanın hayatının anlamlı olduğunu, yaşanılan her anın değerli olduğunu, Hakka korku ile değil, sevgi ile yaklaşımın doğru olduğunu, Hakkın insanı ve cümle varlığı sevgiden dolayı yarattığını ve insanın ibadetini sevgi üzerine şükür ile yapması gerektiğini, cümle varlığa barışılık ve sevgi ile yaklaşılması gerektiğini esas alan ve inanç özü olarak merkeze koymuş olan bir inançtır Alevilik.
Böyle bir inanç olan Aleviliğin daha başka tanımlara ihtiyacı var mı?
Her şey apaçık değil mi?
Bu inanç, yani Alevilik için; Sünnilik, Şiilik, sıradan bir tarikat, doğa dini, kayıp bir kavim ve daha nice gerçek dışı tanımlama yapmak gereksizdir.
Alevilik: Hakk-Muhammed-Ali inancıdır, yoludur.
Bu noktada şüphesi olan, kafası karışık olan Alevilerin toplu ibadeti olan ceme katılmalıdır.
Cem; toplumsal düzen, bireysel huzurdur ve yine cemimiz kafa karışıklığın netleştiği meydandır.
Remzi Kaptan
|