Alevi Tarihinde Ehlibeyt ve 12 İmamlar Dönemi Bilinmesi Zaruri Bir Dönemdir
Remzi Kaptan
remzi.kaptan@yahoo.com
Dünyaya her anlamda; askeri, siyasi, kültürel, inançsal, ekonomik olarak egemen olmak isteyen güçler ve bu güçlerin yerel yansımaları her toplumsal kesim için yaptıkları çeşitli planlamalar ve yönlendirmeleri Aleviler ve Alevilik içinde yapıyorlar. Bunun sonucunda yeteri kadar inançsal bağları gelişmemiş olan/zayıf olan bazı Alevilerin kafası doğal olarak karışıyor. Çünkü Alevilere yönelik plan ve hesapları olan güçler çok profesyonelce ve yaygın bir şekilde yayın faaliyetleri ve daha başka araçlarla kendi hesaplarına uyacak bir Alevi toplum kesimi oluşturmak istiyorlar. Bu amaç doğrultusunda her yolu ve yöntemi deniyorlar.
Çoğunlukla geniş kitlelerin farkında olmadığı ve hatta bazı durumlarda Alevi kökenli kişi ve kurumların bile bu hesaplara hizmet ettiği (farkında olarak veya olmayarak) çalışmaların sonuçlarını Aleviliğe aşk ile bağlı olanlar çok yakıcı şekilde yaşıyorlar. Bu sonuçlardan biride Alevilik tarihinde, Alevilik inanç gerçekliğinde Ehlibeyt gerçekliğini yok etmek, edemediği zaman ve mekanlarda ise yok saymak sonucudur.
Alevilik yoluna bağlı, Alevilik inancını aşk ile yaşamak ve yaşatmak isteyenler Aleviliğin/Alevilerin tarihini bir bütün halinde gerçekçi ve doğru bir şekilde bilmek durumundalar. Bu, tarihi bir bütün halinde bilince çıkarmaya Ehlibeyt ve 12 İmamlar dönemi de dahildir.
Alevilik inancı bir Ehlibeyt inancıdır. Ehlibeyt sevgisinin, bağlılığının biçimlendirdiği bir inançtır. Bunu yok etmek, yok saymak Aleviliği yok etmektir.
Alevilik inancının temeli olan Ehlibeyti yok etmek demek, Alevileri köksüz bırakmaktır. Kökleriyle bağları kopmuş olan bir toplum boşlukta yalpalanmaya ve kısa bir süre sonrada yıkılıp yok olmaya mahkumdur. Aleviler için yapılan bunca çalışmanın götüreceği sonuç budur. Boşluğa düşürmek, yıkıp yok ederek kendi siyasi, ekonomik, inançsal, kültürel çıkarlarına, egemenliklerine hizmet eder hale getirmek. Bir birinden bağımsız ve bir biriyle çelişkili, çatışmalı faaliyetlerin amacı budur.
Bu amaçlar içindir ki Alevilik tarihinde Ehlibeyt gerçekliğinin bilinmesi gerektiğini söyleyenlere ısrarla başka tarihsel dönemler üzerinde durulması gerektiği ve Ehlibeyt döneminin Aleviler için pek de önemli olmayan bir dönem olduğu düşüncesi ve bu düşüncenin eylemleri dayatılıyor. Oysa Alevilik tarihine bütünlüklü bakıldığında çok daha net bir resim ortaya çıkıyor. Bu net resmin ortaya çıkmasını istemeyenler Ehlibeytin eksik olması için ellerinden geleni yapıyorlar.
Sonuç olarak; Alevileri Şiileştirmek, Sünnileştirmek, ateist hale getirmek, kendi siyasi, ekonomik çıkarlarına hizmet eder hale getirmek isteyenlere inat bizler ısrarla, ikrarla yolumuza ve inancımıza bağlı kalmaya devam edeceğiz. Ehlibeyte bağlı kalmaya ancak aynı zamanda diğer inanç önderlerimiz olan Hacı Bektaşları, Pir Sultanları, Hasan Sabbahları, Hamdan Karmatları, Eba Müslümleri, Seyyid Nesimileri, Babaileri, Bedrettinleri, Hallac-ı Mansurları... ve daha nicelerini de sahiplenerek, değerlerine bağlı kalarak inancımızı yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz.
Bir kez daha belirtelim ki Ehlibeytsiz Alevilik olmaz. Olmayacağı için, Alevi olmanın gereği olarak Ehlibeyt gerçekliğini asgari düzeyde de olsa bilmek her Alevi için zorunludur.
|