Alevilik ve Aleviler
Bilgiye ulaşmanın çok kolay olduğu bir çağda yaşıyoruz.
Buna rağmen Aleviler ve Alevilik hakkında temel bilgiler anlaşılır bir şekilde ne yazık ki ilgili kimselere ulaşmıyor.
Dünyadaki bir çok kimse Alevilik diye bir inançtan habersiz yaşıyor.
Bu eksikliği gördüğüm için Alevilik ve Aleviler hakkında temel bilgileri yeni diller çevirmeye yöneldim.
Bu vesile ile bir kez daha çevirmiş olduğumuz kitapların içeriğini özet olarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
Alevi Kavramı
Alevi demek, Hz. Ali'ye bağlı olan ve onun yolunda giden, onun ilke, düşünce ve inancını benimsemiş olan kimse demektir.
Alevilik İnancının Tarihi
Bir çok inanç ve dinde olduğu gibi Aleviliğin tarihi ilk insan olan Adem peygamber (sembolikte olsa) ile başlamıştır.
Alevilik inancı, Adem peygamberle başlayan ve bir çok peygamberin davetiyle ile devam eden ilahi mesajın en nihayetinde Hz. Muhammed ve Hz. Ali zirve noktasına ulaşıp tamamlanması; oradan da bir çok erenin, kamil insanın katkısı ile günümüze kadar gelmiştir.
Alevilikte Allah İnancı
Bütün kainat ve onunla beraber var olan her şeyi Allah var etmiştir.
Allah bütün kainatı ve dünyayı insan için var etmiştir.
İnsan var olan cümle varlığın içinde en değerli olan varlıktır: eşref-i mahluktur.
İnsan ruh (can) olarak daha dünya yaratılmadan, kainat oluşmadan (Big Bang olmadan) vardı.
Bezm-i Elestte yani ruhlar meclisinde ruh olarak vardı.
İnsan bu dünyaya gelip beden sahibi olduysa, görünmez alemden görünüre çıkmışsa, yokluktan varlık meydanına gelmişse; bunun tek nedeni Bezm-i Elestte verdiği ikrarı bu varlık meydanında tekrar edip gereklerini yerine getirmesi içindir.
Nedir bu gerekler?
Künt-ü Kenz olarak ifade edilen bu gerekler; Hakkı bilenlerden olmak, hakikat üzeri bir yaşamın, rızalıkla yaşanmış bir yaşamın sahibi olmaktır.
Allah bilinmek istedi ve bizler onu bilenlerden olmak için Aleviyiz.
Hakkı bilenler, kendisini bilenlerdir.
Kendisini bilenler yaşamın cümle sırlarına vakıf olanlardır ve anlamlı bir yaşamın sahibi olanlardır.
Hakkı bilmek için ibadet, dua ve tefekkür etmek gerekiyor.
Bunun aşamaları ise Dört Kapı Kırk Makam ile belirlenmiştir.
Allah sevgiden dolayı, sevgi ile ve sevgi için bütün kainatı var etmiştir ve insan ancak sevgi eksenli bir yaşamın sahibi olursa, sevgiyi esas alırsa Hakkı bilenlerden olur.
Korku değil, sevgi esastır.
Hakk; sevgi, cümle varlığa sevgidir.
Yunus Emre'nin deyimiyle; yaratılanı yaratandan dolayı sevmek.
Alevilikte Önemli Şahsiyetler
Alevi inancında bütün peygamberler yani Hz. Muhammed, Hz. İsa, Hz. Musa, Hz, Davut ve diğer peygamberlerde önemli, saygın ve Hakkın elçileridirler.
Ehlibeyt ve 12 imamlar kutsaldır; Hacı Bektaş Veli, Pir Sultan Abdal, Hallac-ı Mansur, 7 ulu ozan da önemli şahsiyetlerdir ve daha burada adını sayamadığım nice erenler, evliyalar, kamil insanlar adeta o soylu zincirin birer halkalarıdırlar.
Bu soylu zincir bizler için insana ve insanlığa ilahi mesajın daimi olarak hatırlatılması ve yaşanmasıdır.
Alevilikte İbadet
Alevilerin toplu halde yaptıkları ibadet cemdir.
Cemin kaynağı Kırklar cemidir.
Cem ibadetinde kadın-erkek, zengin-fakir ayrımı, ırk ayrımı yoktur ve ceme katılan herkes eşit derecededir, candır.
Diğer bütün kimliklerini cem meydanına girmeden bırakmış can olarak o meydanda yer almıştır.
Cem sadece ibadet ve dua değildir, bununla beraber cem toplumsal hukukun gözetilmesi, olumsuzlukların giderilmesi, dargın ve küskün olanların barıştırılıp haksızlık varsa düzeltilmesidir.
Bu noktada cem ibadeti bireysel huzur olduğu kadar toplumsal düzendir de.
Cem ibadeti bir dedenin (ki bu dede soy bakımından Hz. Muhammed ve Hz. Ali'nin evlatlarındandır) önderliğinde yapılır.
Cem ibadetinde 12 hizmet vardır, duaların yani sıra bağlama eşliğinde deyiş ve duazlar çalınır.
Semah cem ibadetinde miracı yani göğe yükselmeyi temsil eder ve semah cem ibadetinin bir bölümüdür.
Alevilikte Bireysel İbadet
Toplumsal ibadet olan cemin aksine Alevilikte bireysel olarak yapılan ibadette şekil, form ve zaman yoktur.
İnsan dilediği vakit, istediği dilde ve istediği formda dua edebilir, ibadet edebilir.
Alevilikte Oruç
Alevilikte iki tane temel oruç ibadeti vardır.
Birincisi Muherrem Orucudur, diğeri ise Hızır orucudur.
Muharrem orucu ibadetin yanı sıra bir yas orucudur da.
Bu yas ile Kerbela çölünde katledilen Hz. Hüseyin ve onun şahsında cümle mazlumların anısına bağlılık dile getirilir ve iyi olan yüceltilip kötü olan ise lanetlenir.
Muharrem orucu 12 gün boyunca tutulur ve oruç bitiminde aşure çorbası yapılıp o yılki oruç ibadeti noktalanır.
Hızır orucu ise bir şükür orucudur ve yılda 3 gün tutulur.
Bayramlar
Alevilikte en önemli bayramlar: Kurban Bayramı, Newroz/Nevruz, Hıdrellez ve Gadir-i Hum bayramlarıdır.
Alevilikte Ölüm
Alevi inancına göre ölen tendir, bedendir ve can asla ölmez.
Ten toprağa karışır, aslı ile bir olur can ise geldiği kaynağa geri döner ve eğer Hakkı bilenlerden olmuş, Bezm-i Elestte verdiği ikrarı tekrar edip gereklerini yerine getirmişse yine bir olur.
Eğer ikrarını unutmuş ve gereklerini yerine getirmemişse, yani rızalıkla yaşamamış, insanların haklarını almışsa; elbette ulu divanda dara durur ve orada adaleti şaşmaz olanın adaletinden nasibini alır.
Alevi Ahlakı
Alevinin bireysel ve toplumsal ahlak ilkelerini büyük Alevi önderi Hacı Bektaş Veli; Eline, beline, diline sahip ol diye ilkeselleştirmiştir.
Bu ilkeler, kişilere edepli olmaları gerektiğini hatırlatan ve toplumsal değer yargılarını diğer insanları kırmamak üzerine kurmaları gerektiğine vurgu yapan ilkelerdir.
Yol Kardeşliği
Her Alevinin bir yol kardeşi olmalıdır.
Yol kardeşliği, yani musahiplik Aleviliğin en önemli kurumlarından birisidir.
Musahiplik sadece bu dünyada bir biriyle dayanışmak, paylaşmak ve yardımlaşmak değildir.
Ötelerin çok ötesinde de devam eden kardeşlikten üstün bir birlikteliktir.
Dört Kapı Kırk Makam
Dört kapı kırk makam, dört aşamadan oluşan ve insanı kemalete, yaşamın gerçeğine, cümle sırlara götüren öğretidir.
Dört kapı ve her kapıda bulunan on makam adım adım işlenerek, praktize edilerek adeta eksiden (sıfırdan) başlanarak en zirve noktaya ulaşmanın yoludur.
Bu zirve kemalettir, ahlak, edep, irfaniyettir.
Yani gerçek anlamda, surette değil manada insan olmanın zirvesidir.
Olgunlaşmadır, ham ervahlıktan çıkıp, kabukları aşıp öz olarak varlığını bilmektir.
Kısacası ölmeden önce ölmektir.
Hiç olmaktır ama her şeyde her dem var olmaktır.
Aleviler Hangi Coğrafyalarda Yaşıyorlar
Aleviler ağırlıklı olarak Türkiye, Ortadoğu ve Balkanlarda yaşıyorlar.
1950'li yıllardan itibaren ise Avrupa ağırlıklı olmak üzere bir çok ülkede ve kıtada varlar.
Yine Orta Asya da ve daha başka coğrafyalarda Alevilere yakın, benzer inanç grupları mevcutturlar.
Ne kadar Alevi nüfusu olduğu konusunda hakkında kesin bir rakam yoktur.
Bu konuda sadece bazı tahminler vardır.
Bu tahminlere göre Türkiye'de en az 20 milyon Alevi yaşamakta, Avrupa'da 1,5 milyon kadar olduğu tahmin ediliyor.
Hollanda da 100 binin üzerinde Alevinin yaşadığı tahmin ediliyor.
Alevilere benzer grupların sayısı ise ne yazık ki bilinmemektedir.
Remzi Kaptan
|