atag logo1

Alevi Toplumu-Alevitische Gemeinde

ATAG e. V.

Tauben Str. 20,  70199 Stuttgart

email: alevitentum@yahoo.de   tel: 0173 780 56 17

Home/ Ana Sayfa

Kontakt

Spende/ Bağış

Remzi Kaptan

Sorularla Alevilik

Çocuklarımıza Aleviliği Nasıl Öğretebliriz?

Cem

Alevi Duaları- Gülbank

Die Alevitische Lehre

Alevi Teaching

Het Alevitisch Geloof

Ensenanzas del Alevismo

Doutrina Alevi

La Dottrina Alevi

Kitap/Bücher

Bu Yolun Yolcularına Selam Olsun

Aleviliğe inanmak ve Alevilerin hayatın her alanında daha iyi bir konumda olması için hizmet/mücadele etmek günümüzde büyük bedeller gerektiriyor.

Bu bedelleri vermek isteyenlerin sayısı az olduğu için Aleviler halen en temel haklarından mahrum, en temel inanç noktalarında yetersiz konumdalar.

Onun içindir ki Aleviler gittikçe dağılıyor, sağa sola yalpalıyor ve çeşitli kesimlerce asimle ediliyorlar.

Benim yaşım kırk.

20 yaşındayken Alevilerin nüfusu sorulduğunda 20 milyonu geçiyor diyordum, aradan 20 yıl geçti Alevilerin nüfusu doğal olarak artması gerekirken azalmış durumdadır ve ne yazık ki şu an 20 milyon Alevi var diyemiyorum.

Yüreğinde zerre kadar Alevilik aşkı, duygusu, inancı, sevgisi, bağlılığı olan birisi bu durum karşısında titremez mi?

Bir şeyleri değiştirme, iyiye doğru gitmesi için, Alevilerinde diğer toplumlar gibi eşit ve özgür yaşaması için mücadeleye girişmez mi?

Ne yazık ki bu Alevilerde pek söz konusu olmuyor.

Bunca haksızlık, ötekileştirme ve baskı karşısında dahi insanların vurdumduymazlıkları devam ediyor.

Böyle olduğu içindir ki hizmet edenler, etmeye çaba gösterenlerin işi bir kaç kat daha zorlaşıyor.

En yakınlarımız dahi bu durumu anlamakta zorlanıyorlar ve haliyle bu hizmet yolunda bizleri tenkit ediyor, eleştiriyorlar.

Bilenler bilir, bilmeyenler için hatırlatma yapayım: ben 15 yasından beri karınca kararınca bu yola hizmet etmeye çaba gösteriyorum.

Bu hizmet yolunun ilk dönemlerinde en çok tepkiyi ailem veriyordu.

Zamanla bendeki tutkunun derecesi anlaşıldı ve benim yoldan vazgeçmeyeceğim aşikar olduğu için daha o tartışmalara girmiyoruz fakat ilk dönemler sık sık annemin ve diğer akrabalarımın şu söylemleri ile karşılaşırdım:

“Remzi sen mi Alevileri kurtaracaksın?

Bırak bu cemevinde böyle fedakarca hizmet etmeyi, kitap ve yazı işlerini?

Kendine bir ev al, daireler al, iş yeri kur, işlerini geliştir.

Hepimiz Aleviyiz, evinde Aleviliğini yaşa, sana karışan mı var.

Neden gidip bu toplum için kendini feda ediyorsun ki?

Toplumun çok mu umurunda sen ve senin gibilerin hizmeti, mücadelesi?

Bu toplum adam olmaz oğlum.

Bak çevrendekilere, hangisi duyarlılık gösteriyor, cemevine geliyor, destek sunuyor?”

Annemin ve yakın akrabaların söylemleri genelde bu minval üzerineydi.

Bende bıkmadan onlara şunu söylerdim:

“Neden ben değil?

Neden ben hizmet etmeyeyim?

Birilerinin yapması gerekiyor mu?

Gerekiyorsa o birisi neden ben değilim, sen değilsin?

Eğer gerekmiyorsa bu inanç, bu toplum yok olup gitsin mi?

Tarihe mi karışsın?

Belki  hiç bir başari elde etmeyebilirim, ama en azından ben gönül rahatlığı ile başımı yastığa koymuş olurum.

Çünkü ben çaba gösterdim, mücadele ettim.

Sonuçta maddi anlamda bir şeyim olmaz, manevi anlamda da bir başarım belki olmaz ama en azından ben hizmet ettim, çaba gösterdim, özümü birlemeye çalıştım.

Olayın inançsal boyutu bir yana toplumsal aidiyetimin gereğini yapmış oldum.

Bedel neyse öderim.”

İşte onun içindir ki yılmadan, gocunmadan, bir karşılık ve başarı beklemeden hakikat yolunda gitmenin bilinci ve Hakk inancına mensup olmanın inancıyla yolumu sürmeye çalışıyorum.

Bu aşk ve tutkudur ki binlerce kilometre yol yapıyor, gece yol kenarında uyuyor, ertesi gün eve uğramadan rızkımı kazandığım işime gidiyorum.

Belki birileri bunu aptallık ve ahmaklık olarak görüyorlardır.

Öyle olsa dahi bu yolun aptalı ve ahmağı olmak bile onurdur.

En azından bir kaç dünyevi başarı için aslımı inkar etmedim, maddiyat için yolumdan vazgeçmedim, en yakınlarımın eleştirilerine rağmen  Ali sevdalısı, Ehlibeyt bendesi olmanın onuru ile yaşadım.

Bir başarımız yok, olmasında, en azından yüreğimizi erenlerin temiz yüreği ile bir etmeye çalıştık, çalışıyoruz.

Bu saatten sonra ise yine aynı şekilde beklentisiz, hesapsız ve çıkarsız olarak hizmeti sürdüreceğiz.

Bu benlikten arınmadır, mevki ve makamı değersizleştirmedir ve yolu esas alıp yolculuğa kararlılıkla devam etmedir.

Bu söylediklerimi anlayan, yürekleri ile görenlere selam olsun, anlamayanlarda Hakk aşkı nasip etsin.

Remzi Kaptan

 


Statistiken

 

Anrede:
Ihr Vorname:
Ihr Name:
Telefon-Nummer:
eMail:
Grund Ihrer Nachricht: Ich habe eine Frage
Ich habe einen Vorschlag für Ihre Seiten
Ich habe eine Kritik anzubringen
Text:

 

Kopieren nur mit Quellenangabe/Kaynak gösterilmeden kullanilamaz!