Soylu Yaşamak
Bir insanın ömrü ortalama olarak 70 yıldır.
Bu yetmiş yıllık ömrü haksızlık yapmadan, kötülüklerde bulunmadan, rızkımız için kimseye minnet etmeden, değerlerimiz ve doğrularımız için hiç bir güce boyun eğmeden yaşamak, esas olandır.
Çevremize baktığımızda bu onur ve şerefle yaşanması gereken yılları bir kaç kuruş menfaat, bir kaç tane sofra kırıntısı için harcayanların haddi hesabı yok.
Değer mi ya?
Onurlu, haysiyetli ve özgür bir şekilde yaşamak varken, menfaat ve çıkar için yalakalık yapmaya, şerefini ayaklar altına almaya değer mi?
Ekmek ve su bize ne kadar gerekse, özgürlükte bize o kadar gereklidir.
Nedir özgürlük ve özgürce bir yaşam?
Kimseye boyun eğmeden, alnı açık ve başı dik olarak, onurlu ve haysiyetli bir şekilde, kendin olarak yaşamaktır.
Nesim'inin buyurduğu gibi: rızkımı veren Hudadır kula minnet eylemem.
Hakk'tan başkasına bağımlı olmamaktır.
Menfaati, çıkarı bir yana atıp, üçkağıtçılık ve sahtekarlıktan uzak durmaktır.
Sevgiyi esas almak, barışçılıkta ısrar etmektir.
Bunun tersi ise yalan ve hiledir, çıkar için el etek öpmedir, daha fazla maddiyat için haksızlık ve sömürüdür.
Oysa yaşamın gayesi bu değildir.
Yani var olma nedenimiz daha fazla mal biriktirme, insanları ezme, ayrımcılık ve ötekileştirme değildir.
Varoluşun gayesi Hakkı bilme ve hakikatlere uygun bir yaşamdır.
Yani iyiliği ve güzelliği yüceltme, kötü ve kötülükten uzak durmadır.
Bunun içindir ibadet, dua ve tefekkür.
Bunun sonucunda insan hakikatler üzeri yaşayan Hakkı bilenlerden olur.
İnsan-ı kamildir bu insan.
Amaçta budur; insan-ı kamil olmak.
İnsan-ı kamil olan birisi; eğilmez menfaat için, bükülmez çıkar için, onurundan taviz vermez mevki için, alçalmaz bir sofranın kırıntıları için.
O soyludur.
Her şeyden önce Hakk inancına bağlıdır, hakikatlerin bilincindendir.
İnsanın eşref-i mahluk olduğunu yani yaratılmışların en yücesi olduğunun bilincinde ve inancında olan bir kimse, çıkar için secdeye kapanır mı?
Asla yapmaz.
O yücelerin yüceliğinin ayırdın da ve bilincindedir.
Canın (ruhun) batın aleminden neden zahire geldiğinin farkındadır.
Bu farkındalıkla yaşar her anını ve öylece döner gelmiş olduğu kaynağa.
Kirlenmeden, onuru zedelenmeden, şeytanın temsilcilerine boyun eğmeden döner.
Remzi Kaptan
|