atag logo1

Alevi Toplumu-Alevitische Gemeinde

ATAG e. V.

Tauben Str. 20,  70199 Stuttgart

email: alevitentum@yahoo.de   tel: 0173 780 56 17

Home/ Ana Sayfa

Kontakt

Spende/ Bağış

Remzi Kaptan

Sorularla Alevilik

Çocuklarımıza Aleviliği Nasıl Öğretebliriz?

Cem

Alevi Duaları- Gülbank

Die Alevitische Lehre

Alevi Teaching

Het Alevitisch Geloof

Ensenanzas del Alevismo

Doutrina Alevi

La Dottrina Alevi

Kitap/Bücher

İmam Hüseyin İçin Ağlamak

 

Remzi Kaptan

 remzi.kaptan@yahoo.com

Alevi inanç gerçekliğini, toplumsal yapıyı, Aleviliğin oluşum tarihini bilmeyenler; Alevilere ve Aleviliğe çok çok uzak oldukları halde bu inanç ve toplum hakkında ahkam kesiyorlar. Gerçeklerle bağı zayıf, önyargılarla dolu bu ahkamlarını bazı zamanlar hoş olmayan bir üslupla, hatta aşağılayıcı bir tarzda, inanç değerlerimizi küçümseyici bir şekilde yansıtıyorlar. Adeta toplumumuz ve inancımızla alay edercesine, toplumumuzun örgütlülük konusundaki zayıflığından yararlanarak bunu yapıyorlar. Bununla amaçladıkları; inançsal birliğimizi yok etmek, edemedikleri takdirde zayıflatmak ve böylece toplumumuzun bir inanç boşluğu yaşamasını sağlamak. Böylece inanç bağları ve inanç değerleri zayıflamış olan Alevileri kendi yapılarına hizmet edecek şekilde eklemlemek istiyorlar.

Bazı durumlarda ve bazı kişiler için niyet farklı olsa da sonuçta bu tür söylemlerin özü ve özeti budur.

Yukarıdaki açıklamaya iyi bir örnek olması açışından, Alevi toplumunun İmam Hüseyin'e olan bağlılığını ve bu bağlılığın aşağılayıcı ve küçümseyici bir şekilde eleştirilmesini ele alabiliriz. Aslında bunlar eleştiriden ziyade, ukala, yukarından bakıcı, çok bilmiş ve adeta Alevi toplumunu aptal yerine koymaya çalışan ve hiçte dostane olmayan yaklaşımlardır.

Biz Aleviler İmam Hüseyin'e, İmam Hüseyin'in şahsında temsilini bulan değerlere bağlıyız. Bizler için İmam Hüseyin kutsaldır. O, Ehlibeyttendir. Ehlibeyt ise Adem peygamberle başlayan insanın gerçek anlamda insan olmasının davasını savunanların ulaştığı zirve noktadır. Aynı zamanda üçüncü imam olan İmam Hüseyin bu insanlık davasının savunulmasını ne pahasına olursa olsun yerine getirmiş ve bu uğurda insanlık tarihinin görmüş olduğu ender vahşetlerden birisine maruz kalmıştır. Bu vahşette ailesinden çok kişiyle beraber, ilkelerinden zerre kadar taviz vermeden, doğrularına ve temsil ettiği nurlu Ehlibeyt yoluna bağlı kalarak şehit olmuştur.

İşte bütün bu ve daha başka nedenlerden dolayı biz Aleviler için, Kerbela çölünde şehit edilen İmam Hüseyin'in anlam ve önemi dışarıdan bakanlarca anlaşılmayacak kadar derin ve içseldir.

Bu derinlik ve içsellik cemlerimizde ve bizler için yass-ı matem olan ve oruç tuttuğumuz Muharrem ayında daha gözle görülür olur.

Cemlerimizde ve Muharrem orucunda diğer yol önderlerimiz ile beraber İmam Hüseyin'i de anarız. Bu anmamızda mersiyeler söyler, dışarıdan bakanların hiç bir zaman his edemeyecekleri bir samimiyetle gözyaşı dökeriz.

Bu mersiyelerimizin sembol şahsiyeti İmam Hüseyindir. Gözyaşlarımız onun şahsında cümle mazlum ve haklıların, Hak yolunu savunup sahiplenenlerin çektiği acılar, yaşadıkları zulümler için akar. Bu akıtılan gözyaşlarında riya yoktur. Yapmacıklık, yüzeysellik, çıkarcılık, beklenti yoktur. Samimiyetle, içtenlikle, yalnızca yaşayanların bilebildikleri daha başka güçlü duygu ve düşüncelerle akar gözyaşlarımız.

Bu toplumu ve inancı yüzeysel, dogmatik, ukala, önyargılarla dolu bir şekilde değerlendirenler bu gözyaşlarına anlam veremedikleri için, kendilerinde böyle bir inanç ve bağlılık olmadığı için akılları sıra Alevilere sözüm ona akıl vermeye, doğru yolu göstermeye çalışıyorlar! Şöyle diyorlar bu sivri zekalılar: “Ey Aleviler, siz neden ağlıyorsunuz? Neden 1400 yıl önce ölmüş bir Arabın ardından hala gözyaşı döküyorsunuz? Ağlamak yerine başka şeyler yapın, dövünmeyin”.

Bu ve benzer sözlerle güya Alevilere akıl vermeye çalışıyorlar. Kendilerince Alevilerin sapmış oldukları “yanlış yoldan” çekip kendi doğru (!?) yollarına çekmek istiyorlar.

Ancak çok sağ olsunlar da, biz yolumuzdan çok çok memnunuz. Herkesin yolu kendisine. Onlar kendi doğru bildikleri yoldan gitsinler biz de kendi yolumuzdan gidelim.

Kendi yolumuzdan gitmeye devam ediyoruz. Giderken de bu çok bilmişlere neden İmam Hüseyin'e gözyaşı döktüğümüzü anlatalım ve öylece yolumuza devam edelim.

Biz Aleviler İmam Hüseyin için mersiyeler söyleyip gözyaşı döküyoruz. Her ne kadar bunu içselleştirip benimsememiş olanlar için anlaşılması zor olsa da biz yinede anlatmaya çalışalım.

İmam Hüseyin'e gözyaşı dökmemizin birden fazla nedeni var. Bunlardan bazıları şunlardır: İmam Hüseyin, çok acımasız bir şekilde katledilmiştir. Ailesine ve soyuna çok büyük zulümler yapılmıştır. Bütün bu haksızlıkların nedeni insanlığın Ehlibeytin nurundan, Ehlibeytin verdiği doğru mesajdan mahrum kalmasını sağlamak, iktidar hırsı, sömürü, bencillik ve daha başka olumsuzluklardır. İmam Hüseyin mertliğin, hakkaniyetin, dürüstlüğün, Hak yolunun savunucusu, sadece kendisine gönül verenlerin değil, adeta insanlık için iyi erdemlerin temsilcisi ve sembolüdür. Buna karşı Yezit ise her türlü haksızlığın, zalimliğin, kötülüğün temsilcisidir. İmam Hüseyin'e dökülen yaşlar, İmam Hüseyin'in şahsında cümle iyilikleri, hakkaniyeti, güzellikleri sahiplenip içselleştirmenin, yüceltmenin sembolüdür. Ve yine cümle yanlışları, haksızlıkları, zulümleri lanetlemenin, mahkum ve reddetmenin sembolüdür.

“Aleviler ağlamaktan başka bir şey yapmıyor” diyenler fena halde yanılıyorlar. İmam Hüseyin için gözyaşı dökmek, iyiliği ve iyilerden olma isteminin en somut hali değil midir? Yezidin şahsında kötülüğü reddetmek ve iyiliği İmam Hüseyin'in şahsında sahiplenip yüceltmek, gerçek anlamda güzel insan olma özleminin ifadesi değil midir?

İmam Hüseyin için dökülen gözyaşlarının en önemli nedenlerinden birisi budur. İyileri ve iyiliği yüceltmek, kötü ve kötülüğü reddetmek. İyilerden, haktan ve haklıdan yana olmak. Kötülüklere, haksızlıklara karşı olmak. Gözyaşları bunların somut ifadesidir. Gözyaşlarıyla iyilere ağlayanlar, kötüleri lanetleyenler şüphe yok ki yaşamlarında elbette bu ilkelere daha çok dikkat edeceklerdir. Bu küçümsenecek bir davranış mıdır?

Bunların dışında gözyaşlarımız İmam Hüseyin için akarken bir noktada kendimiz içinde akıyor. Çünkü her birimizin hayatında yığınla gözyaşı dökecek kadar çelişkisi var. Bu çelişkiler gözyaşlarıyla bir yerde dışa vuruyor ve ruhumuzu arıtıp temizletiyor. Bu meyanda cemlerimiz bir bütün halinde her defasında bizleri daha da güçlü kılan ritüellerdir.

Bazen gözyaşlarımız seller gibi akacak, bazen içten içe akacak ancak her halükarda İmam Hüseyin'e ve Ehlibeyte ve onların şahsında temsilini bulan değerlere bağlılığımızı ifade etmeye devam edeceğiz. Bu hususta ahkam kesenlere söyleyeceklerimiz bunlardır.

 

 

 


Statistiken

 

Anrede:
Ihr Vorname:
Ihr Name:
Telefon-Nummer:
eMail:
Grund Ihrer Nachricht: Ich habe eine Frage
Ich habe einen Vorschlag für Ihre Seiten
Ich habe eine Kritik anzubringen
Text:

 

Kopieren nur mit Quellenangabe/Kaynak gösterilmeden kullanilamaz!