Aleviler Cennete Girer mi
Birileri sanki cenneti kendi adlarına tapulamışlar gibi ha bire Alevilerin kendileri gibi ibadet etmediği için cennete gitmeyeceğini söylüyorlar.
Alevilerin cennet anlayışı ile bu zevatın cennet anlayışının farklılığı bir yana, ancak bu kendilerinin cennete gideceklerine emin olan ve kendisi gibi olmayan herkesin cehenneme gideceğine inanların durumlarını biraz açmak gerekiyor.
Ondan sonra daha berrak bir şekilde anlaşılır kimin cennet ehli olduğuna kimin olmadığına.
:okça ibadet edip de ahlaksızlık yapan, hak yiyen birisi cennete gider mi?
Her türlü kötülüğü yapıp, kul hakki yiyen, kendisi dışındaki hiç bir ırkı, dini, inancı kabul etmeyip baskı uygulayan, kendi inancını baskı ve şiddetle, savaş ve zorbalıkla dayatan, insanlara ya benden olacaksın, benim gibi olacaksın veya öleceksin dayatmasında bulunan, din adına savaş çıkartan birisi cenneti hak ediyor mu?
Cennete gitmenin kriteri nedir ki?
Gösteriş için ibadet, dayatma ile ibadet, zor ve baskı ile inanç benimsettirmek... bunlar mi?
Sahi bu cenneti kendilerine hak gören ve baöta Aleviler olmak üzere kendileri dışındaki herkesi cehennemlik görenler, siz cenneti hak edecek ne yaptınız?
İnsanlığa, dünyaya, çevreye ve doğaya faydanız nedir?
Hiç bir katkınız, faydanız yok, aksine çokça zararınız var ama siz buna rağmen cennete gideceksiniz değil mi?
Siz belki bizi kandırabilirsiniz.
Bizi kandırabilirsiniz de bu sonsuz kainatı var edeni kandırabilir misiniz?
Belki zor ve baskı ile, haksızlık ve zalimlikle kendi inancınızı tek doğru diye dayattınız, ama emin olun ki ötelerin ötesinde sizin bu zalimliğiniz sizi cennete değil, tersine olan yere götürecektir.
Zaten biz Aleviler emin olun sizin olduğunuz bir cennete gitmek istemeyiz.
Gelelim bizlerin cennetlik olup olmayacağı konusuna.
Evet, iddia ediyoruz, her inançlı ve ikrarlı Alevi, yoluna ve değerlerine bağlı, ibadet ve ritüellerine sadık her Alevi cennetliktir.
Çünkü ikrarlı ve itikatlı bir Alevi Ehlibeyte bağlı, 12 imamın yolundadır.
Ehlibeyte bağlı birisinin, karınca kararınca bu bağlılığın gereklerini yerine getiren birisinin cennetlik olacağını bize sayısız kaynak aktarıyor.
Ehlibeyt bağlı birisinin şefaatçisi yine Ehlibeyttir.
Bu noktada şek ve şüphe yoktur.
O halde bu çerçevede yaşayan, ibadet eden, itikat sahibi bir Alevi cennetliktir.
Diğer yandan Aleviler bir çok yönüyle bu dünyada da cenneti yaşıyorlar.
Evet, yanlış okumadınız, yaşıyorlar.
Zorlukları ve sıkıntıları çokça yaşayan bir toplumuz, bu doğru.
Ancak bu zorlukları yaşıyor olmamıza karşın bizler insanlığın huzurunda, Hakk'ın divanında alnı açık başı dik bir toplumuz.
Bizler din adına insan öldürmedik.
Bizler din adına savaşlar yapmadık, insanları sömürmedik, ayrımcılıkta bulunmadık.
İktidarın kirine bulaşmadık, katil olmadık, cana kıymadık.
Özcesi; ezilmiş olsak dahi, katliamlara ve amansız baskılara maruz kalmış olsak dahi yinede inancımızdan taviz vermedik, katil olmadık, kul hakkını yemedik.
Bize benzemeyen ayrımcılık yapmadık.
Bizim gibi inanmayanı dışlamadık, ve onlardan aldıklarımızla inancımızı finanse etmedik, yani toplu şekilde bir kul hakkı yemedik birileri gibi.
Oysa egemen dinlere bakın, gırtlaklarına kadar sömürünün, zalimliğin, savaşların içerisine batmış, sayısız insanın kanına girmişler ve dünyamızın güzelliklerini din adına talan etmişlerdir.
Bunların ne bu dünyada ne ötelerin ötesinde yeri vardır.
Bizler kendimize, değerlerimize inanalım, güvenelim, şek ve şüphelerden uzaklaşalım.
Bizler, Ehlibeytin sayısız beyanatıyla aşikar olduğu üzere inancımıza bağlı kalırsak cennet ehliyiz.
Bu dünyada da temiz kalmış, kirlenmemiz, katilliğe bulaşmamış, kul hakkı yememiş nadide topluluklardan birisiyiz.
Bu inanç ve kararlığa sahip, hiç bir baskıya boyun eğmeyen, çıkara inancını satmayan cümle canların Hakk yardımcısı, Ehlibeyt şefaatçisi, Hızır da yoldaşıdır.
Remzi Kaptan
|