Aleviler Kendi Kökleri Üzerinden Gelişebilir
Bir arkadaşım İstanbul'da bulunan Hinduların Krişna tanrısına ibadet edilen bir mekana gittiğinde, yaptığı gözlemler Ve sohbetler neticesinde bu Tapınağa gelenlerin büyük bir kısmının Alevi olduğunu gözlemlemiş.
Bu gözlem beni hiç şaşırtmadı.
Çünkü bugün Hıristiyanlığın en geri tarikatlarından birisi olan Yahova Şahitlerine katılanların çoğu da Alevi, Ege'de bulunan ve Nakşibendi Tarikatının modern versiyonu olan tarikatlara gidenlerin hatırı sayılır bir kısmı da Alevi, İdeolojik yapılara hizmet edenlerin önemli bir kısmı da Alevi.
Sünnileşen, Şiileşen, ateistleşen Alevilerin haddi hesabı yok.
Alevilik değerlerine, inancına öyle bir yabancılık ve hatta yer yer düşmanlık var ki akıl alır gibi değil.
En basitinde çocuklarına Alevilik ile ilgili isimler olan Ali, Cem, Eren, Can yerine Lea, Zidane, Paul, Lee ve benzer isimler koyanlar var.
Değişmek gelişmek elbetteki kötü değil.
Kötü değil kötü olmasına ama biz değişimi galiba yanlış anlıyoruz.
Bizler değiştik, değiştik de ne oldu?
Maddi ve manevi olarak hayatın hangi alanında daha iyi bir konumdayız ki?
Kökenlerine, inançlarına, değerlerine bağlı olanlar hayatın her alanında çok çok iyi bir konumdalar ve hakimler.
Biz Aleviler geliştik, değiştik güya ama halen her manada geri bir konumdayız.
Demekki çocuklarımıza futbolcu ismi vermek, başka kültürleri ve değerleri yansıtan isimler vermek bize çok şey kazandırmamış.
Benim inancım odur ki; Hinduist olmak, Budist olmak, Yahova şahidi olmak, ideolojik yapılara girmek bizleri mutlu ve başarılı kılmıyor en iyisi mi biz Alevi kalalım.
Alevi kaldıkça, kendi köklerimiz üzerinden gelişip yükselebiliriz.
Diğer hiç bir şey bizleri özlediğimiz, aradığımız, hasretini çektiğimiz yaşam gerçekliğine götürmez.
Remzi Kaptan
|