Aleviler ve Hicret
Can ve mal güvenliğimiz yoksa, inancımızdan dolayı baskı ve eziyet görüyorsak, aşağılanıp ötekileştiriliyorsak; hicret kaçınılmazdır.
Tarihte olduğu gibi günümüzde de hicret etmek, kaçmak ve ata yurdunu yüz üstü bırakıp gitmek değildir.
Zorunluluktan dolayı, daha iyi bir şekilde dönmek için, daha iyi bir tarzda mücadele etmek için, inancını koruyup geliştirmek için hicret etmek gerekiyor.
Aleviler için günümüz şartlarında hicret etmek gerekiyor mu?
Bir çok yönüyle evet, Alevilerin hicret etmesi gerekiyor.
Kitlesel, toptan bir göç imkanı yoksa dahi ilk etapta en çok zor durumda olanların hicret etmeleri gerekiyor.
Hicret etmek darda ve zorda olan, can ve mal güvenliği için daha başka imkanı kalmayan her toplumun en tabi hakkıdır.
Nitekim tarih boyunca sayısız kavimler ve toplumlar bir çok nedenden dolayı hicret etmişlerdir.
Bir topluluk hicret ettiğinde, gittiği yeni yerlerde inancını yaşar, geliştirir, korur ve öz yurdunda kalan diğer toplumla ilişkilerini güçlendirir, onlara destek sunar.
Aleviler açısından da bu gerçekleştiği oranda hicret bir değer taşır.
Eğer Aleviler yeni gittikleri yerde inanç değerlerini bir yana bırakır, geldikleri yeri unutur, inançlarını ve erkanlarını devam yaşatmak yerine yozlaşırlarsa veya yeni geldikleri toplumun inanç ve değer yargılarını bire bir benimserlerse, hicretin bir anlamı kalmaz.
O vakit mevcut yerlerinde kalıp asimle olsunlar, sonuçta hicret ettiklerinde de Aleviliği yaşamayacak, geliştirmeyecek ve koruyamayacaklarsa yani yine asimle olacaklarsa bunca zahmete katlanmasınlar.
Aleviler ve hicret konusu bu anlamıyla incelenmeye ve üzerinde düşünülmeye değerdir.
Yani Aleviler hicret ettiklerinde inançlarını, değerlerini yaşayacak, geçmişlerini bilecek ve bunlar üzerinden bir temel inşa edecekler mi?
Yoksa geldikleri yeni topluma uyum adı altında kendini inkar edecek, değerlerine ve erkanlarına sırt çevirecek, geçmişini ve tarihini yadsıyıp inkar mı edecekler?
Hicret etmek elbette beraberinde yeni göçülen topluma saygıyı ve onların temel değerlerine uyumu gerektirir.
Bunda bir sıkıntı yok, Alevilerde saygı duymak ve bazı kurallara uymak zorundalar.
Fakat saygı duymak, uyum göstermek asla değerlerini ve inancını yok saymak, geliştirmemek anlamına gelmiyor.
Bunu bir biriyle karıştırmamak gerekiyor, ki yaşadığımız tecrübeler bizlerin bunu karıştırdığını kanıtlıyor.
Şöyle bir örnekle belki demek istediklerimiz daha net anlaşılır.
Bu gün çeşitli nedenlerden dolayı bir milyon Sünni, Yahudi, Katolik hicret etse, inançlarını devam mı yaşarlar, yoksa gittikleri yerlerde inançlarını inkar mı ederler?
Peki bir milyon Alevi hicret etse, inançlarını yaşar ve devam mı ettirirler yoksa kısa bir sürede inançlarını inkar eder yeni inançlar mı edinirler?
Sorunun cevabını doğru verdiğimizde hicrete neden gereksinim duyduğumuzu, yani neden bu halde olduğumuzu da daha iyi anlamış olmaz mıyız?
Remzi Kaptan
|