Sonsuzluk İçerisindeki Sınırlı Zamana Aleviliğin Cevabı
Canımızın bedenleşmesi, batından zahire çıkmış olmak bizler için mucizedir.
Bunun bilincinde olarak yaşamak, asırlardır binlerce erenin hizmet ettiği yoldan gitmek ve ona hizmet etmektir.
Hizmet etmek, kemaleti istemektir.
Kemalet ise varoluşa verilecek yegane cevaptır.
Bizler öylesine, taraftarlık olsun diye değil, bilinçli bir tercihin sonucu Aleviyiz.
Bilinçli olarak, farkında ve ayırdın da olarak Alevi olmak demek; tam anlamıyla inanmaktır, başka bir deyimle rızalıkla teslimiyettir (Teslim-i Rıza).
Bütün varlığıyla inanmış olanın bu dünyada sıkıntısı, kederi, derdi, çözülmeyecek sorunu olabilir mi?
İnancımız öyle hayatta karşılığı olmayan, bin bir yöntemle (ki bu baskı ve şiddet, rüşvet ve dayatmadır) kabul ettirilmiş bir inanç değildir.
Aksine, inanlarımızın sayısı azdır ancak bu azlık gönüllülük temelinde olduğu için başkalarının çokluğundan milyon kez değerlidir.
İnancımızın hayatta karşılığı var ve inancımız hayatın tümünde insanlara her sorun ve soru da çözüm ve cevaplar içeriyor.
Gelişen modern (ve hatta post modern) hayatın bütün sorun ve çıkmazlarına karşı inancımızın özü insana güç ve kuvvet veriyor, insana yol gösteriyor.
Çoğunluk olan ve her gelişmeye karşı olan bir inanç değiliz.
Yine dar ve kendisi dışında her şeye kapalı, izole halde yaşayan bir inancın mensupları da değiliz.
Hayatın ve yaşamın merkezinde, insan esaslı, doğaya saygılı ve onunla barışık ve cümle varlığa sevgiyi esas alan, sevgiyle yaklaşan, farklılıkları zenginlik olarak kabul eden ve yine Yaradana korkuyla ve kölece bir itaat ile değil, sevgi ve şükür ile bağlı olan, inanan bir inanç toplumuyuz.
Böylesi bir inanca sahip olan, böylesi bir bilinç ile davranıp hareket edenin her adımı, her nefes alış verişi bile soyluluk ve asalet içerir.
Konuştuğu her insana güzellikler, umut aşılar, dokunduğu her eşyaya (varlığa) değer ve canlılık katar.
Çünkü o ilk insan olan Adem ile başlayıp Ehlibeyt ile zirve noktasına ulaşıp tamamlanan Hakk inancının ve hakikat yolunun sahiplenicisi, savunucusu ve kendi yaşamıyla ortaya koyduğu gibi elle tutulur yürütücüsüdür.
O halde; sonsuz bir kainatta küçük bir nokta dahi olmayan bu dünyada, çok çok sınırlı bir zamanda yaşayan insan; sende hayatına anlam katmak ve varoluşuna değer vermek istemez misin?
Aleviliğin bu sonsuzluk içerisindeki sınırlı zamana cevabını bilmek istemez misin?
Ehlibeytin şefaatine nail olmak istemez misin?
Bir dua, gülbank ve tefekkür ile başlayalım.
Kazanacak sonsuzluk var, kaybedecek ise hiç bir şey.
Ya Hakk; beni, varoluşa anlam verenlerden, varlığın sırrına vakıf olanlardan, kendini bilip şükür edenlerden eyle.
Remzi Kaptan
|