Alevilerde Önderlik Sorunu ve Modern Zamanlarda Alevi İnanç Önderliği
Alevilerin mevcut sorunlarını aşmaları, toplumsal birliklerini korumalari, geleceklerini garanti altına alabilmeleri için hayatın her alanında hizmet edecek önderlere ihtiyaç vardır.
Toplumumuzun asırlardır süren özlemleri, beklentileri ve istekleri var.
Aleviler olarak toplumsal alt yapı yani toplum olarak hayatında her alanında var olma isteği toplumumuzda fazlasıyla mevcuttur.
Fakat bu isteği, bu özlemleri ve hayalleri gerçeğe döndürecek yetkin önder eksikliğimiz var.
İşte şimdi asırların makus talihini ter yüz edecek, insanlık içinde inancı ve kimliği ile onurlu bir şekilde Alevileri var edecek önderlerin ortaya çıkma, inisiyatif alma, topluma yön verme, öncülük etme zamanıdır.
Toplumumuz dünden buna istekli, hazır ve her türlü desteği verme noktasında sınırsız fedakâr konumundadır.
Fakat toplumun bu enerjisini doğru kanalize edecek, çağın yol ve yöntemlerini en ileri derecede ustalıkla ortaya koyacak önderlerimizin eksikliğidir bizi geri bırakan.
O halde bu noktada iddia sahibi olanların rollerini oynamaları, tarih ve toplum nazarında görevlerini layıkıyla yapmaları gerekmektedir.
Hiçbir gerekçe ve bahanenin, imkânsızlık ve zorluğun arkasına saklanmadan kendi inancına ve toplumuna güvenerek yol alma zamanıdır.
Biraz daha basitleştirerek sorularla ilerlemeye çalışalım.
Alevilerde önderlik nedir?
Tarihte Alevi önderleri neler yaptılar, başardılar veya neleri eksik bıraktılar, nerelerde hata ve yanlış yaptılar?
Modern zamanlarda önderlerin özellikleri nelerdir ve bu modern zaman önderinin Aleviler açısından bir karşılığı var mı?
Önderlik dediğimizde aklımıza sadece sembollük bir kişi gelmemelidir.
Önderliği bir kurum olarak görmek gerekiyor.
Süreklilik arz eden bir kurum.
Bu noktada Aleviler olarak yarım yamalakta olsa varlığımızı sürdürüyorsak bunu inanç önderlerimize borçluyuz.
Bu manada Ocak sistemi süreklilik arz eden bir önderlik kurumu olarak görülmelidir.
Günümüz sorunlarının çokluğu ve bunları aşmada yetersizliğimiz Ocak sisteminin modern zamanlarda etkisini yitirmesine, pir talip ilişkisinin bozulmasına bağlamak çok da yanlış değildir.
Demek ki pir talip ilişkilerinde aradaki bağın zayıflaması, Ocak sisteminin etkisinin azalması, ile toplumsal sorunlarımız çoğalmış ve aşılmaz hale gelmişlerdir.
Bu noktada Ocak sistemi ile yaşatmış olduğumuz önderliğimizin gücünü yitirmesi ile mevcut sorunlarımız ve yenilgilerimizin nedenini bir yönüyle de olsa bulmuş oluyoruz.
Demek ki toplumumuzdaki en önemli önderlerimiz inanç önderlerimizdir.
Onların soylu çabaları, katkıları, yol göstericiliğiyle kendimizi yaşatabilmiş, inancımızı koruyabilmişiz.
Onlarla bağımızın zayıfladığı yerde ise sorunlarımızın altında boğulmuş, inancımızdan şek şüpheye düşer olmuş ve birçok yönden yolumuzu şaşırmış olmuşuz.
Ne yapmak gerek?
Ocak sistemini tüm boyut ve isleyişiyle günümüzde yaşatmamız mümkün mü?
Bu mümkün değilse yerine ne koyacağız bunun?
Kendi tarihimiz ve süreğimiz içerisinde elbette bir yol bulacağız, bulmalıyız da.
Bu noktada en önemli önderlik halkasının inanç önderleri olduğunun tespitini yaptık.
O halde mevcut inanç önderlerimiz, belli bir Ocağa ve talip topluluğuna sahip inanç önderlerimizin daha bir aktif olması gerekmektedir.
İnanç ile alakalı tüm hizmetlerin, çalışmaların hepsinin yegâne merci inanç önderlerimiz olmalıdır.
İnanç önderlerinin kendi aralarında uyumu, iletişimi, birliği ve hukuku sağlam olmalıdır.
Bu manada yaşanılan bir aksaklık, herhangi bir nedenden dolayı oluşan bir kırıklık devasa yarıklara ve nihayetinden kopmalara, toplumsal çözülüşe götürür.
Tarihimizde inanç önderlerimiz Ocak sistemi ile bu birlikteliği ve herkesin yani tüm Ocak sahiplerinin tabi oldukları bir iç hukuk sistemini oturtmuşlardı.
Oturan ve işleyen bu iç işleyiş ile sorunlarımızı çözebildik, müşküllerimizi hal edebildik ve yolumuza yaşatabildik.
Benim nazarımda Alevi önderliği denildiğinde en önemli halka inanç önderlerinin önderliğidir.
Elbette tüm toplumsal işleyişin en iyi seviyede olması sadece inanç önderlerinin çalışması ve hizmeti ile olacak iş değildir.
Diğer yandan önderlik bir kurumsa bu kurumda inanç önderi olmayan taliplerinde görevleri, sorumlulukları ve yükümlülükleri vardır.
Toplumu devasa bir mekanizma gibi görürsek bu mekanizmanın en iyi şekilde işlemesi için herkesin görevlerini karıştırmadan yapması gerekmektedir.
Bu manada inanç önderlerinin görevleri önemlidir fakat tümden ilerleme ve işleyiş için diğer toplumsal önderlerinde görevlerini yapmaları gerekmektedir.
Bu anlamda kimsenin görevi bir diğerinin görevinden soylu veya daha az asil değildir.
Her hizmet önemli, değerli ve toplumsal varlığın korunması için olmazsa olmazdır.
Cemlerimizde var olan 12 hizmetin hangisini diğerinden daha az değerli görebiliriz ki?
İşte toplumsal önderlik kurumu da bunu örnek olarak görebilmelidir.
Remzi Kaptan
|