Pir Sultan Abdal Gerçek Hz. Ali'yi Bilmiyor muydu?
Alevilerdeki Hz. Ali algısı, bütünleşmesi, sevgisi, duyarlılığı geriletilirse, buradan bir gedik açılırsa, gerisinin geleceğini düşünen, sanan kimseler, Alevilere yönelik planlarını en çok Hz. Ali üzerinden yürütüyorlar.
Birileri Hz. Ali'ye dördüncü halife olmasının dışında bir anlam yüklemezken, onu sıradanlaştırarak ve diğerleri ile bir tutarak Alevilere yaklaşıyor -ki bu asırlardır böyle, yeni bir şey yok bunda-.
Fakat diğer yeni bir tez -ve üstelik bu tez Alevi bir anne-babadan dünyaya gelenlerce dile getiriliyor- Alevilere “Hz. Ali ile bir alakalarının olmadığını, aslında Hz. Ali'nin Alevilerin inandıkları ve bildikleri gibi olmadığını” söylüyorlar.
Üstelik bunu “bilimsel çalışma diye, kaynaklar şurada” diyerek yapıyorlar.
Bu çalışmalar bilimsel olmadığı gibi gösterdikleri kaynaklar Emevi kaynaklarıdır ve biz Ali sevdalısı Alevilerce zerre kadar kıymeti yani doğruluğu yoktur.
Alevilerin aklıyla, zekasıyla alay edercesine inançlarına ve değerlerine hakaret eden bu kimseler, “dedeler gerçek Hz. Ali'yi anlatmadılar, gerçek Ali sizin bildiğiniz gibi değildir” diye başlayarak Hz. Ali'ye yönelik ne kadar aşağılayıcı, küçük düşürücü hakaret ve küfür varsa sıralıyorlar.
Üstelik bunu bilim insanıyız -ki ortada bilimsel bir şey yok, her söylemlerinde olduğu gibi bu da yalan- diye yapıyorlar.
Evet, ne yazık ki birileri ısrarla, kararlı bir şekilde bıkmadan Alevilerdeki Hz. Ali sevgisini yer ile bir etmek için olmadık çalışmalar yapıyor.
Bunu neden yapıyorlar?
1400 küsur sene önce yaşamış bir şahsiyet hakkında neden bu denli çalışma yapılıyor?
Bunun arkasında ne yatıyor?
Neden yüzlerce yılın süzgecinden geçip rafine hale gelen bu güzelim inancın temelleri ile oynanıyor?
Neden Alevilere “dedeleriniz, inanç önderleriniz, bunca ulu ozanınız bir şey bilmiyordu, gerçek Ali'yi bilmiyordu, biz biliyoruz” gibi insan aklı ve zekasıyla uyuşmayacak şekilde söylemler ortaya çıkıyor?
Aleviler aptal ve ahmak mı?
Bunca Alevi ozanı, inanç önderi Hz. Ali sevgisini ve bağlılığını yüz binlerce şiirde, beyitte dile getirmişken, nasıl olur da gerçek Ali'yi bilmiyorlardı?
Misal Pir Sultan Abdal, Nesimi, Virani ve daha sayısız ozan, inanç önderi Hz. Ali'ye sevgisini dile getirmemiş midir?
Onlar gerçek Hz. Ali'yi bilmiyor ama birileri şimdi çıkmış Pir Sultanın ve diğerlerinin Hz. Ali'yi tanımadıklarını dile getiriyorlar ve Alevilere Hz. Ali gerçeği diye en aşağılık yalanları sıralayabiliyor.
Siz acaba Pir Sultanın binde biri olabilir misiniz?
Pir Sultan ve diğer ulu ozanlarımız aptal mıydı?
Misal Yemini yedi binden fazla beyitten oluşan ve sadece Hz. Ali'ye bağlılığını, sevgisini dile getiren Faziletname'yi yazacak ve siz Yemini'ye diyeceksiniz ki “sen gerçek Ali'yi bilmiyordun,” öyle mi?
Gerçek Ali, “kaynaklar böyle diyor, Hz. Ali sizin inandığınız ve bildiğiniz gibi değil” dediğiniz bir Ali yok ve o gösterdiğiniz kaynakların nazarımızda bir değeri yok.
Bizlerin kaynakları Pir Sultandır, Yemini'dir ve onlar gibi niceleridir.
Ali bizim şahımızdır, Merdan'ımızdır, yolumuzun önderdir.
Sizin her türlü yalan ve hilelerinizden, kir ve nefretinizden uzaktır.
Kendi yalanlarınıza birilerini inandırsanız bile Hz. Ali'nin ve bu yolu sürmüş olan Pir Sultan gibi nicelerinin laneti daima üzerinizdedir.
Kimse bize bilgiçlik taslamasın.
Aleviler bunların sandığı gibi ahmak ve aptal bir toplum değildir.
Biz Hz. Ali'ye bağlıyız, yolundayız ve bu böylede kalmaya devam edecektir.
Evet, bu bilimsel çalışma, kaynaklar böyle diyen kimselerin alayı sahtekardır, yalancıdır.
Bunlar sinsi planların uygulayıcılardır ve gün gelecek Ali sevdalıları bunların hepsinden teker teker hesap soracaktır.
Sözlerimizi Pir Sultanın şu dörtlüğü ile bitirelim.
Muhammet Ali'nin kurduğu yoldur
Ak üstünde kara seçebilirsen
Gönülden itikat söyleyen dildir
Ali'nin sırrına erebilirsen
Remzi Kaptan
|