Yaşamak Aşktır
İnsan aşktan, sevgiden, sevgiliye sunduğu yüreğinden pişman olmaz, olmamalı.
Eğer oluyorsa o zaman bu gerçek anlamıyla bir aşk değildir.
Aşk bedel ödemektir, gerektiğinde gözünü kırpmadan hayatını feda etmektir.
Aşk, anlık zevkler değildir, güdülerin ve alışkanlıkların peşinden gitmek değildir.
Aşk, ölümü göze almak, aşk için ölüme yürümektir.
Ateşte yanmaktır aşk ve ateşin kendisi olmaktır.
Isıtmak ve aydınlatmaktır cümle karanlıklara gark olmuş yürekleri.
Aşk öyle önemli ki, adeta varoluşun anlamı, gerekçesi, cevabıdır.
Ne bilsin ki bunu ham ervahlar?
Aşk, gidişata teslim olmamaktır, verili olanı kabul etmemektir.
Aşk, aslında bir isyan halidir, direniştir, dirençtir.
En başta insanın kendi özüne karşı direniştir, özünün meydana gelmesi için dirençtir.
Kabullenmemektir aşk.
Her ne olursa olsun daima bir umut, bir çıkış olduğunun bilinci, inancıdır aşk.
Aşka uzak olanlar, aşkı tuzak bilenler aslında kendisine uzak olan, kendi gerçekliğine, özlerine tuzak kuranlardır, kendilerine yabancılaşanlardır.
Aşk, insanın gerçek manada insanlaşmasının anahtarı, giriş kapısıdır.
O kapıdan o şehre girenlerin yaşamları işte asıl o zaman başlıyor.
Aşk şehrinin sakini olmak, dem be dem, an be an aşkı yaşamak, hissetmek, duyumsamak... yaşamak bu değilse nedir ki?
Hıçkıra hıçkıra ağlamak, bağıra bağıra isimini söylemektir aşk ve üstelik utanmaksızın, sonunu düşünmeden yapmaktır bunu.
Üç günlük dünyada namını düşünmeden, sonunu düşünmeden aşk için, aşk ile yaşamak...
Adının yan yana yazılmasıdır aşk ve bunu hiç bir dedikodunun, fitnenin engellememesidir..
Göklerin yedi katının ötesine sesinin (sevginin) ulaşmasıdır aşk.
Yaşamak, var olmak o zaman bir değer işte.
Yaşamak aslında aşktır.
Remzi Kaptan
|