Yolumuz Var Bizim Hakk'a ve Hakikatlere Götüren
Yolumuz var bizim dosdoğru bir yol olan, sırat-ı müstakim.
Bizi varoluşun sırrına, hakikatlere götüren, ulaştıran bir yol.
Nice ulular, Hakk'ın hakikatlerine aşık nice erler serden geçtiler de yollarından dönmediler.
Israr ve aşkla cümle insanlığa haykırdılar: “Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan”.
Çünkü biliyorlardı ki yollarından döndükleri takdirde darda ve zorda kalacak, kurda kuşa yem olacaklardı.
Her ne pahasına olursa olsun yollarından dönmedikleri gibi yolun her tür çamur ve tozdan azade olması, çalı ve çırpı ile kapatılmaması için çalıştılar, didindiler.
Yollarını kendilerinden daha esas aldılar.
Aldılar ki Hakk ve hakikat arayıcıları her çağda bu yoldan istedikleri menzile ulaşabilsinler.
Yol kirlenmemeli, yok olmamalı, izleri kaybolmamalıydı.
Yol esastı.
Yol bozulursa, çıkmaza çıkarsa, çamura bulanır çalılarla yürünmez hale gelirse; işte o vakit Bezm-i Elest'te verilen ikrarın gerekleri zahir alemde yerine getirilmemiş olurdu.
Yolu bozmak, yolcularını uçuruma sürüklemek için tarihten günümüze nice iblisler, yezitler, hınzırlar çalıştılar ve çalışmaya da devam ediyorlar.
Her mekanda ve her çağda hakikatin yolunu dağıtmak ve çukura, cehennemin en dip noktasına giden yollarına yer açmak için çalışanlar vardır ve olacaktır.
İşte simdi, günümüzde de yaşanan bu durumun en şiddetli dönemlerinden birisidir.
Eğer bu gün yolumuz ile alakalı, yani yolumuzun dosdoğruluğu, insanı selamete ve kurtuluşa götüren menzili ile alakalı şüphe dolu sorular çoğalmışsa ve yine yol erlerinin her türlü çaba ve gayretine karşın yolda yer yer çukurlar oluşmuş, çalılar boy vermişse, işte bu iblis ile başlayan, yezit ile devam eden, hınzır ile süregelenlerin çağdaşlarının çabalarıyla oluşmuştur.
Çağın iblislerine, yezitlerine, hınzırlarına karşın Hakk'a ve hakikatlere giden yolumuzdan dönmeyeceğiz.
Aşk ve tutkuyla, verilen ikrara imanla bağlı kalarak yolumuzda gitmeye devam edeceğiz.
Biliyoruz ki yolumuz bizi varoluşun sırrına, kemalete ve gerçek manada Ademiyete götüren yoldur.
Yolumuzdan dönmek aklımızdan dahi geçmemelidir.
Elbette birileri en küçük bir açığı bile büyütmeye çalışacak, yolumuza her türden kirliliği bulaştırmaya çalışacaklardır.
Birilerinin çamurlarına karşın bizler bıkmadan inancımız ve ikrarımız ile etrafımızda surlar örecek, yolumuzu kirletmeyecek, değerlerimizden ve inancımızdan vazgeçmeyeceğiz.
Bu yolda yürümek bizler için yaşamın gayesi, nedenidir.
Adem peygamberden Hz. Muhammed ve Hz. Ali'ye kadar sayısız peygamberin yürüdüğü bu yolda yürümeyip de şeytanın, yezidin, hınzırın bataklığa çıkan yolunda mı yürüyeceğiz?
Zalim ne kadar amansız olursa olsun, zulmü ne kadar vicdansız olursa olsun, bulaştırmak istediği kir ne kadar büyük olursa olsun; bizler dara durup, elimizi kalbimize koyup: “Ya Ali yolundayız!” demeye devam edeceğiz.
Remzi Kaptan
|