Hz. Ali'nin, Hz. Fatma Ananın Hakka Yürümesinden Sonra Söyledikleri
Remzi Kaptan
remzi.kaptan@yahoo.com
Hz. Fatma Ananın, Hz. Peygamberin hakka yürümesinden sonra neler yaşadığını, nasıl zorluklarla mücadele ettiğini, somut olarak Fedek hurmalığı örneğinde olduğu gibi nasıl haksızlıklara maruz kaldığını, onun vefatından sonra Hz. Ali çok özlü bir şekilde dile getiriyor. Hz. Ali, Hz. Muhammed'e adeta şikayette bulunuyor. Onun hakka yürümesinden sonra nasıl söz verenlerin sözlerinden döndüklerini hiç bir tartışmaya yer vermeyecek kadar açık bir şekilde dile getiriyor. Hz. Hüseyin'den rivayet edilen bu bir nevi içini dökme, dertleşme şöyle geçiyor kitaplarda.
“Annem Fatma vefat ettiğinde babam Ali onun cenazesini gizlice defnetti. Kabri, insanların göremeyecek şekilde düzeltti. Sonra kalktı, yüzünü dedem Hz. Muhammedin kabrine taraf yöneltti ve, 'Ey Allah'ın elçisi, benden sana selam olsun. Kızın, kalbinin parçası, bu toprakta defnolunan, benden ayrılıp sana gelen bu Fatma'dan sana selam olsun. Allah, onun sana taraf gelmesine ve ulaşmasını sağlamıştır.
Ey Allah'ın elçisi, senin sevgili kızının ayrılığından sabırsız oldum, dünya kadınlarının efendisi olan Fatma'nın ayrılığına tahammül edemez oldum.
Ey Allah'ın elçisi, artık hem renkli gökyüzü ve hemde serilen yeryüzü gözümde küçülmeye ve de kötü görünmeye başladı. Üzüntüm devam ediyor. Dertlerim kalpleri kanatır oldu. Kederim ise sonsuzlaşır oldu.
Ey Allah'ın elçisi, ümmetinin kızın Fatma'ya yaptığı haksızlıkları o pek yakında sana haber verecektir. Olanların hepsini ondan sor ve haberlerin tamamını ondan öğren. Çünkü onun derdi çoktur. Dertlerini ateş misali göğsüne çekiyordu. Bu dünyada dertlerini söylemek ve açıklamak için fırsat bulamadı. Ancak şimdi ise olanların tamamını sana anlatabilir.
Allah'ın huzurunda kızının cenazesini gizlice defnedildi. Hakkı olan her şey elinden alındı. Mülkiyetine dahi sahip çıkamaz oldu. Oysa uzun müddet dahi geçmedi. Çünkü daha senin ismin unutulmamıştır.
Ey Allah'ın elçisi, artık şikayetimi yalnız Allah'a arz edebilirim. Başka kimsem yoktur. Ey Allah'ın elçisi, en güzel dostum ve yakınım sen idin. Allah'ın selamı sana olsun, rahmet ve rızvanı ise Fatma'ya olsun' dedi”.
Gönüllerin sultanı imam Hüseyin'in ağzından tarih kitaplarına geçen bu sözler, sadece acılı bir eşin acısını dile getirmesi olarak anlamak eksik bir algılama olur. Burada dile getirilenler, Hz. Muhammedin vefatından sonra yaşanan ihanetlerin, haksızlıkların tespiti olarak algılamak gerekiyor. Bir noktada da daha sonra devam edecek olan ve etkileri halen devam eden haksızlıkların, zalimliklerin habercisi olarak algılamak gerekiyor. Hz. Peygamberin ciğer paresi Hz. Fatma'ya yapılan haksızlıklara ve haksızlığa göz yumanlara lanet olsun!
Kaynak: Adil Ali Atalay
Ehlibeytin Mucizeleri
Sayfa: 214,215,216
|