Yalansız Yaşamak
Remzi Kaptan
remzi.kaptan@yahoo.com
Hiç şüphe duyulmasın ki, yalan hayatımızdan ne kadar uzak olursa mutluluk ve anlamda bir o kadar yakın olur. Yalanlarla örülmüş, yalan ve sahtekarlıkların yaygın olduğu bir yaşam anlamsız bir yaşamdır. Belki bu ilk etapta direkt olarak farkına varılan bir durum değil, ancak adımız kadar emin olalım ki yalan bize anlamsızlık ve mutsuzluk getiriyor.
Bir takım gerekçeler ileri sürerek yalanı meşru hale getiren düşünceleri şiddetle ret ediyoruz. Gerekçesi ne olursa olsun, sonuçları ne kadar olumsuz olursa olsun ve yalan yerine gerçekleri dile getiren kişinin aleyhine olursa olsun, kesinlikle yalan ret edilmelidir. Her şart altında ve her aleyhte durumda bile mutlaka yalan yerine doğruları tercih etmek bir yaşam biçimi olmalıdır.
Bu söylediklerimiz belki alışagelmiş toplum ve yaşam gerçekliğine uzak ideal şeyler olarak algılanabilinir. Bu yanlış bir algılama olur. Yani toplumsal hayatın dayattığı gerçekler diye bazı gerekçelerin arkasına saklanmamak gerekiyor. Varsın toplumsal zorunluluklar hayatın bir çok alanında, örneğin siyaset, ticaret ve daha başka bir çok alanında yalanı dayatıyor olsun. Varsın bazı çıkar hesapları olan uyanıklar, kar hırsı ile yanıp tutuşan düzenbazlar yalanı meşrulaştırmaya çalışsınlar. Biz bütün bu -neredeyse genel kabul görmüş- gerekçelerin hiç birisinin insanı mutlu ve anlamlı bir hayatın sahibi yapmayacağına inanıyoruz. Aksine, mutsuz, huzursuz ve başarısız bir hayatın sahibi yapar.
Yalanla, sahtekarlıkla, dolandırıcılıkla, yüzeysellikle, yapaylıkla hiç bir menzil alınmaz. Belki kısa vadede bazı işler oluyormuş gibi görünür. Ama uzun vadede kesinlikle sonuçları hüsran olur.
Her şeyden önce yalansızda, samimiyetle de, mertlikle de, doğru ve dürüst davranarak da siyaset, ticaret yapılır. Dostluklar ve ilişkiler bu eksende ve bu temelde olursa başarılı olunur. Yani yalan söyleyerek, sahte işler yaparak hiç bir başarı elde edilmez. Bazıları bunu ısrarla dayatsa da, “filanca kişi şöyle yaptı bak sonunda başarılı oldu, işte bu devirde uyanık olacaksın, en kısa yoldan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadan köşeyi döneceksin” gibi söylem ve davranışları kesinlikle ret etmeliyiz.
Neredeyse genel kabul görmüş olan ve yaşamın bütün sahalarında yansımasını bulan çıkarcılık, hilekarlık, sahtekarlık, haksızlık, yalan... yerine bizler ısrarla bu kavram ve bu kavramlarda hayat bulan düşüncelere, eylemlere karşıyız/karşı olmalıyız. Bizler, bu tür şeylerin iddia edildiği gibi başarıyı ve mutluluğu getirmediğine inanıyoruz. Aksine, başarıyı, mutluluğu, anlamlı hayatı, toplumsal düzeni sağlayan yalan yerine mertliktir, sahtekarlık yerine dürüstlüktür, yapaylık yerine samimiyettir.
|